Ayşem (Özyılmazel) dün köşesinde, Belediye Başkanı Mehmet Kocadon'a soruyor, "Bodrum sahipsiz mi" diye..
Evet Ayşe, sahipsiz..
On yıldır her yaz Bodrum'a gittim. Kale'deki Bodrum Bale ve Turgut Reis Marina'daki Doğuş Klasik Müzik Festivallerinin harika gecelerini kaçırmamak için..
Bu yıl gitmedim. Çünkü her iki festival de çöktü. Selman Ada, Devlet Opera ve Balesi'nden sonra, bu festivali de bitirdi.
Doğuş, iş hem de ne doruklara ulaşmışken, birden "Ucuzlatma" telaşına düştü. Ucuz festivalle, Marina'da 6 bin kişi toplayamayacağını bildiği için "Bodrum'a yayılıyoruz(!)" diyerek, galaları (!) küçük alanlara dağıttı.
Evin Hocam (İlyasoğlu) aradı, dün "Bodrum'a gidiyor musun" diye. "Nesine gideyim ki" dedim..
İnsana işkence çektiren Bodrum, o geceler olmazsa hiç çekilmez benim gibi, güneş ve deniz peşinde olmayan, reklam yapacak sosyal medyası da bulunmayan biri tarafından..
Sevgili Ayşe,
Bodrum'un en eski ve en varlıklı ailelerinden birinin vârisi olma dışında özelliği bulunmayan Başkan Kocadon'un bu gittiğim yıllar boyunca yarım adada çözdüğü bir sorun görmedim.. Konuştuğum Bodrum yerlileri "O sadece kendine hizmet eder" dediler.. Kentte bazı yerlere araç girmiyor mesela.. Ama Kocadon'un lokantasının önüne dek gidiyormuş mesela..
Bir başkan böylesi bir turizm merkezinin sorunları nedir, çıkıp bakmaz mı?. Çözmez mi?.
"Bu millet niye Yunan Adalarına gidiyor da Bodrum'da kalmıyor" diye merak etmez mi?.
Kocadon bana yazsın..
"Şu sorun vardı, ben çözdüm" desin de görelim, Ayşe!.