Bulgarlar, Türkiye'de yaşayan çifte vatandaşların oy vermesini, bir Avrupa Birliği devleti olarak yasaklayamadı ama elinden gelen güçlüğü çıkardı.
Burada yaşayan çifte vatandaşlar Genel Seçimler için Türkiye'de oy kullanabildiler ama Yerel Seçimler için oyu ancak orada verebilme şartı kondu.
Gidenlerin yolunu aşırı sağcı partilerin militanları kesti.
Buna rağmen köylerine, kasabalarına varabilenlerin önüne, Bulgarca dilekçe yazma şartı kondu. Burda doğup büyüyen kuşaklarda Bulgarca bilen yok, nerde kaldı, Kiril alfabesi..
Ama bizim bize yaptığımızı, aslında onlar yapamadı..
Ahmet Doğan'ın Hak ve Özgürlük Partisi'nden kovduğu milletvekillerinin kurduğu Dost Partisi barajı aşamadı.
Ahmet Doğan, kendisini Onursal Başkan yapıp, partinin başına etnik bir Pomak getirince aldığı Pomak oylarla barajı aşabildi ve 26 milletvekili çıkardı.
Seçimden, müstafi başbakan Borisov'un merkez sağ partisi yüzde 32.8 oyla birinci çıktı. Borisov, kendi adayının kaybettiği Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından istifa etmişti.
Şimdi sosyalistlerin desteklediği Cumhurbaşkanı Radev, gene Borisov'a verecek görevi..
Seçimden ikinci çıkan eski komünist, yeni Sosyalist Parti, daha seçim gecesi, Borisov'la koalisyona girmeyeceğini açıkladı. Bekleyecekler. Borisov hükümeti kuramazsa, görev onlara verilecek.. Ama görünüşe göre, Borisov aşırı sağcı iki küçük parti ile birleşip koalisyon kurabilecek. Ne var ki uzmanlar bu koalisyonun uzun ömürlü olmayacağını söylüyorlar.. Dört yılda üç kez seçime giden Bulgarlar yeni bir seçime daha giderler mi, bilinmez..
Ama solcusu da, sağcısı da, Türk Partisi ile işbirliğini tabu görüyor sanki..
Yani, Bulgaristan etnik Türkleri için tek çare, aralarındaki anlaşmazlığa son verip birleşmek..
Ne var ki, o da şimdilik uzak ihtimal..
Özet!.. Komşu'da yeni seçim, yeni bir şey getirmedi..
Yeni umut bile!.