Acar Başkut'u, gençlik yıllarımın isimsiz kahramanlarından Acar Başkut'u da kaybetmişiz..
Biz Ankara'da büyüdük. Kültürün ve sanatın merkezinde.. Devlet Tiyatrosu bir yığın salonla ordaydı. Opera, Bale ordaydı.. Cumhurbaşkanlığı senfoni ordaydı.. Orta okulda başladık hepsini izlemeye..
Yetişmemize bu kültürün büyük katkısı oldu..
Acar Başkut Devlet Opera ve Balesi'nin dekorcusuydu.. "İsimsiz" deyişim ondan..
Bu önemli sanat pek bilinmezdi, o zaman da.. Bir iki eleştirmenin yazısında adları geçerdi o kadar..
Ben 17 yaşında gazeteciliğe başladım. Kültür sanatı izlemek benim görevim oldu hep.. O zaman işte o isimsiz sanatçıları da tanımaya başladım..
Acar Başkut'u ilk, Türk Balesinin kurucusu Dame Ninette de Valois'nın sahneye koyduğu Kuğu Gölü balesi dekoru ile hatırlıyorum. Enfesti. Şiirseldi. Sonra Rigoletto.. Turandot..
AKM açılınca, baş dekoratör olarak İstanbul'a transfer oldu. Orada da Aydın Gün'ün sahnelediği operalara müthiş dekorlar yaptı.. Emekli oldu, bırakmadı, kopmadı, kopamadı.
Zeki Metin tiyatrosunun Deliler adlı oyunun dekoru onundu.
Yurt dışında da başarıları vardı, Başkut'un.. Münih'te Akademi'de okurken, Stravinsky Ateş Kuşu dekoru ile birincilik ödülü aldı.
Fransa Nantes Şehir Operasında Aida dekoru yaptı.
Geçirdiği ağır bir beyin ameliyatından sonra tekerlekli sandalye ile dekor yapmaya devam etti..
Koca Cevat Fehmi Başkut'un oğlu, koca Acar Başkut'u kaç kişi hatırladı acaba?.
Ah benim medyam ah!.