Murat Karahan telefon etti önce.. "Hıncal Ağabey gidiyorum" diye.. Murat Karahan Devlet Operamızın dünyaca paylaşılamayan tenoru.. Bolşoy dahil çıkmadığı ünlü sahne, konuk olmadığı büyük opera kalmadı nerdeyse..
Şimdi, hem kendisi, hem ülkemiz için çok önemli bir Gala'ya gidiyor.
Verona Opera Festivali, türünün dünyaca en ünlüsüdür.
Dünyanın dört bir yanından insanlar, Amerika'dan Avustralya'ya bu festival için bir yıl evvelden bilet alıp Verona'ya koşarlar.
Seyahat acentaları turlar tertiplerler.
Öylesi..
Festival dünyaca ünlü yönetmen Franco Zefirelli'nin (Sinemaseverler bu ismi iyi hatırlarlar.. Şampiyon filminin finalinde ağlayan milyonlar arasındaydık, ağbimle beraber..) sahneye koyduğu klasik operanın en meşhurlarından biri ile açılır.
Bu sene açılış için seçilen Opera, Verdi'nin "İl Trovatore"si..
Ve işte o Verona'da, o Zefirelli'nin sahneye koyduğu o İl Trovatore'de baş rolü bir Türk, Murat Karahan seslendirecek..
Gala, 26 Ağustos gecesi.. Tesadüfe bakar mısınız?.
Baş kumandanlık meydan muharebesinin yıldönümünde, bu defa dünyaya sanat meydanına "Biz de varız" diyen bir Türk sahnede..
O Baş Kumandan'ın zaferi ile kurulan Cumhuriyet'in temelinde Kültür ve Sanat vardı, minnacık belki ama anlamı çok büyük Musiki Muallim Mektebi ile başlayan.. İşte onun devamından yetişti Murat.. Muratlar..
Evet, Muratlar!..
Telefonu cebime koydum ki, mesaj tıkladı..
Aldım baktım.. Bülent Evcil.. Dünya çapında flütçümüz..
"Birazdan Seul'de Çağatay Akyol ile çalacağız" diyor.. Geçen yıl, Turgut Reis Marina'da bizim kalplerimizi fethetmişti bu flüt arp ikilisi.. Sonra dünyayı dolaştılar..
Almanya, İrlanda, Fransa derken, Arjantin'e, Japonya'ya kadar.. ve oralarda hep "Türk" sanatçıları olarak çaldılar.. Raveller, Bachlar yanında gittikleri ülkenin melodilerini, tangoları, İrlanda Halk Türküleri, Fransız şansonları, Japon ezgilerini çaldılar ve hep Adnan Saygun çaldılar..
Sabah gazeteye gelirken cebime yeni mesaj düştü..
"Konser süperdi. Salon alkıştan yıkıldı. 2017 sonbaharı için turne daveti aldık" diyordu Bülent!.
Murat'ın da, Bülent'in de teşekkürleri var, Kültür Bakanı Nabi Avcı'ya..
İkisi de "Bakanımız çok ilgi gösterdi, pek çok şeyi kolaylaştırdı" diyorlar..
OHAL devlet memurlarının yurt dışı çıkışlarına yasak koymuştu mesela.. Murat'ın, Zefirelli'nin provalarına yetişmesini, özel izinle Bakan Avcı sağlamış..
Bu da ayrı bir güzellik değil mi?.