İstanbulname'yi yarım sayfa yazarken, Nükhet Duru'dan tek kelime söz etmedim. Onu ayrı bir yazı konusu yapmaya karar verdim çünkü.
Nükhet Duru, yanlış seçim.. Hani miscasting dedikleri..
İki sebepten..
Birincisi, botoksla artık ifadesiz bir plastik maske haline gelmiş yüzü.. Dünyanın en anlamlı yüzüne insan nasıl böyle ihanet eder anlamam mümkün değil.
Nükhet'e olanları anlamam mümkün değil, en baştan..
Zamanında ülkenin en büyük estetik cerrahları, yakın arkadaşıyım ya, peşimde dolaşırlardı, "Nükhet'in burnunu yapalım, hediyemiz olsun" diye.. Reklamları olacak ya.. Nükhet'e açtığımda konuyu "Sen deli misin?. O burnumdaki çıkıntı benim karakteristiğim.. Düzelttim mi yüzüm biter" demişti. Ne dudaklarına dokundurmuştu, ne göğüslerine.. O Nükhet gitti, yerine işte bu, oyun boyunca bakamadığım, gözlerimi kaçırdığım yüzü takınabilen Nükhet geldi.. Sağda solda "Hıncal eski Hıncal değil" diyormuş.. Aynaya baksın.. Nükhet eski Nükhet mi?.
Elmacı Kadın, bizdeki uyarlama ile elma değil gül dağıtan Uğurböceği müthiş mimikler gerektiren bir rol.. Yüzle oynanacak bir rol.. Maske yüzle "İfade" olur mu?. Olmuyor tabii. Gözümü kapıyorum, şarkılar müthiş.. Hele Aynadaki Kadın şarkısı.. Peki Aynadaki Yüz Nükhet?. Aynadaki yüz sen misin?.
Bu rolde Nükhet'in olmamasını gerektiren ikinci sebep ticari.. Hemen bütün aşklarını onun unutulmaz şarkıları ile yaşayan kuşaklar, "Nükhet" deyince ölen kuşaklar, onun birlikte yaşadığı erkeklere yaranmak için pop müziğe yaptığı ihanetler yüzünden ondan yüz çevirdiler.. Adını duymak istemez hale geldiler.. Sırf baş rolde Nükhet var diye TİM'e gitmeyenler var iyi mi?. Oysa müzikal "O var" diye gidenlerle gişe yapar!.
Oyundan çıkarken, "Kim oynar" diye düşündüm..
Bir müthiş müzikal yeteneği Ayşegül Aldinç.. Onun yüzü de plastik maske.. Resimlerine bakamıyorum, bir zamanlar aşık olduğum o yüzün..
Dünyanın en güzel, en anlamlı yüzlerinden biriydi Emel Sayın.. Botoks onu da "İfadesizler Ordusu"na katmış.. Onu izlemeye İzmirlere giderdim, şimdi Günay'a gitmiyorum.. Ağır mı yazdıklarım?. İnşallah öyledir. Botoks çünkü kısa dönemli bir zehir.. Yaptırmazsan, maskeyi atar, kendi yüzüne dönersin kısa zamanda.. Dolgu maddelerini ne yaparlar bilmem artık. Ama onun da yolu vardır.
Bana kızmasın, sövmesin, aynaya baksınlar.. Bir de kaldı ise, gerçek dostlarına, gerçeği sorsunlar..
Eve geldiğimde "Hülya Avşar" dedim.. "Hem oyuncu, hem şovgirl, hem şarkı söylüyor, hem de dans ediyor. Üstelik hayranı da çok. Yaşı da tam Uğurböceği olmaya uygun.."
Yatarken yazımın başlığını da koydum..
"Nükhet değil, Hülya.."
..Ve sabah kapıdan gazetemi alınca beynimden vurulmuşa döndüm.. Ayşem'in yazısı.. (Özyılmazel.) Hülya da ne tedavisi yaptırmışsa, tıp deyimi ile olmuş Joker Surat!.. Yazıda bir kocaman resmi var Hülya'nın da.. Tanımak mümkün değil..
Peki kim, o zaman?.
Soruyu sizlere soruyorum Sevgili okurlar?.
Kim oynar, 50 yaşlarındaki Uğurböceği rolünü..
Sesi olacak..
İyi oyuncu olacak..
Her sahnede yüzüne ayrı anlam verecek güç yetmez tabii.. Maske değil, anlamı taşıması için, doğal yüzü olacak..
Kim?.