Okurken inanamadım; zira yıllardan, uzun yıllardan beri hasret kaldığımız bir haberdi, bu!..
Belki başka örnekleri de orada burada olmuş olabilirdi, ama ben duymamış, okumamıştım, onun için yazmak ve yazmak ve de yazmak istedim
Belki başkaları da örnek alır da, taa Ankara'nın ve siyasetin zirvelerinden başlayarak, yurdun en ücra köşelerine kadar yayılır ve "Birlik - Beraberlik" lafının, sözde değil, özde hayata geçirilmesinin yolunu açar!..
Haber şu..
"Antalya'nın Finike ilçesinin AK Partili Belediye Başkanı Kaan Osman Sarıoğlu, yanındaki heyetle birlikte Seferihisar'a gelip, CHP'li Belediye Başkanı Tunç Soyer'in misafiri oldu ve mandalina şenliğine katıldı."
Finike Portakalı, California Üniversitesi'nin bütün dünyada yaptığı bilimsel araştırma sonunda kalite olarak birinci sıraya konmuştu. Şimdi Finikeliler, mandalinalarını da aynı seviyeye yükseltme çalışmaları yapıyorlardı.
Başkan Sarıoğlu, mandalina konusunda büyük mesafeler kateden Seferihisar'a, Finike Üretici Birliği Başkan Yardımcısı Salih Akdeniz, Ziraat Odası Başkan Yardımcısı Durdali Uzunboy ve iki Belediye meclis üyesi ile beraber neler yapıldığını görmek için gelmişti.
Diyordu ki..
"Coğrafi şartların bize sunduğu imkanlarla dünyanın en iyi portakalına sahibiz. Ama pazarlama noktasında sıkıntılar yaşıyoruz. Finike'de neredeyse her yerde tüccar var, kaliteli malımızın değeri hep düşük seviyelerde. Sizin mandalinada yaptığınız çalışmaları duyuyoruz ve çok başarılı buluyoruz. Bu nedenle hem festivalinizi, hem de üretici birliğinizi yerinde incelemek ve bu bilgilerden faydalanmak için Seferihisar'a geldik."
Ev sahibi olan Soyer de anlattı..
"Biz ilk göreve geldiğimizde, üreticimiz üretmekten vazgeçmek üzereydi.
Aradaki aracıların kazandığı, artık ilçenin en önemli geçim kaynağı olan mandalinanın para etmediği bir durum oluşmuştu. Üreticilerimizle birlikte Mandalina Üretici Birliği kurduk. Belediyemizce bir işleme / paketleme tesisi satın alarak birliğe devrettik. Şimdi üreticimiz malını kendi kesiyor, işliyor, satıyor. Aradan aracı firmaları çıkardık. En önemlisi Gümrük ve Tekel Bakanlığı'ndan ihracat yetkisi aldık. Ve birlik olarak aracısız ihracat yapmaya başladık. Geçtiğimiz yıl ilk kez Avrupa Birliği'ne, Almanya'ya mal satmayı başardık. Bu sene Hollanda ile çok önemli bir anlaşma yaptık. Finike Portakalı için yapacağınız çalışmalara yardımcı olabilmek için mandalina için yaptığımız bütün çalışmaların dosyasını size vermeye hazırız."
İzmir ilinde bir belediyenin yaptığı bir faaliyete, toplantıya ne kadar önemli olursa olsun başka ilçe belediye başkanlarının, hatta aynı partiden olanların bile bazen hiç katılmamasını, yıllar boyu garipsemiş, sonunda kanıksamış bir gazeteci olarak, Seferihisar'da gerçekleşen bu tabloyu alkışlıyor ve diyorum ki; Ülkede birlik ve beraberliği güçlendirecek, siyasetteki gerilimi ve kavgayı asgariye indirecek, bilgi ve görüş alış verişini sağlayacak bu uygar örnekten herkes ama herkes ders almalı!.."
Bu yazının altında bir Uluç imzası var. Önünde "Öcal" yazıyor, ama aldırmayın. Zaten ayni anlama gelir. "Hıncal" koyun yerine..
Bu ülke insanının özlemini duyduğu bu tabloyu herkes duysun diye, minicik haftalık yerel İzmir gazetesi Gözlem'den alıyor, yurt düzeyinde dağılan Sabah'a koyuyorum.
Bu uygar örneği yaratan Fethiye ve Seferihisar Belediye Başkanlarını alınlarından öperim.