Üstat Radi Dikici, Bizans'ı Bizans yapan tarihinden bölümleri bir roman lezzetinde sunmaya devam ediyor.
***
İmparator I. Basil'in İngerina'dan üç oğlu olmuştu. İlki Leo, ikincisi Stephen ve üçüncüsü Alexander'dı. Stephen kendisini dine adamıştı. Alexander ise babası tarafından 879 yılında müşterek imparator yapılmıştı. O nedenle taht sırası Leo'dan sonra ondaydı.
Alexander imparator olduğunda 42 yaşındaydı. Hiç evlenmemişti. Ağabeyi Leo bu durumu bildiği ve hanedanın devamı için bir erkek çocuk sahibi olmak için uğraşmıştı. Kardeşinin döneminde keyfinin istediği gibi yaşayan Aleksander (912-13), tahta geçene kadar kardeşi Leo'dan (muhtemelen babasının da etkisiyle) nefret etmişti. İmparator olur olmaz ilk işi İmparatoriçe Zoe Karbonopsina'yı bir manastıra kapatmak oldu. Ardından da, elinden geldiğince kardeşinin yaptıklarının tam tersini uygulamaya başladı. İlk iş olarak, VI. Leo tarafından atanmış, devlet yönetiminde etkin olan ve gerçekten yetenekli yöneticileri işlerinden attı. Bununla da yetinmedi, özellikle imparatoriçeye yakın olan tüm kişileri hapse attırdı. Kardeşi tarafından atanan patriği görevinden uzaklaştırdı ve yerine yine kardeşi tarafından görevden uzaklaştırılan Nikolas Mistykos'u tekrar patrik yaptı.
Bulgar Kralı Simoen, tahta geçişi dolayısıyla imparatoru tebrik etmek için bir elçi heyetini Konstantinople'a gönderdi. Yeni imparator elçilere son derece kötü davrandı. Onları azarladı ve aralarındaki her türlü anlaşmayı feshettiğini açıkladı. Hatta onları
"Siz kim oluyorsunuz ki koskoca Roma İmparatorluğu'ndan haraç almaya cesaret ediyorsunuz, defolun gidin," diye azarladı. Bu tutum ve davranış Kral Simoen'a aradığı fırsatı verdi ve hemen Bizans'la savaşmak için hazırlığa başladı.
Alexander ayrıca öyle rezilane bir hayat sürmeye başladı ki, Konstantinople halkı kısa zamanda ondan nefret etti.
Henüz tahta geçeli bir yılı biraz aşmış imparator, o gün çok keyifliydi. Kendine göre istediği yönetimi kurmuştu ve herkes ona korkuyla itaat ediyordu. Kardeşi Leo ile ilgili tüm kişileri uzaklaştırdığı ve tüm izleri sildiği için mutluydu..
Öğle yemeğinde servis edilen Midilli Adası'ndan gelmiş kaliteli kırmızı şarabı çok beğenen imparator, bir miktar fazla içti. İki saat kadar dinlenip, sonra iddialı bir polo maçı için sahaya çıktı. Alexander yetenekli bir oyuncuydu. Güneş biraz çekilmiş bile olsa hava epey sıcaktı. Süratli oynanan oyunun tam ortasında, imparator birden yere yığıldı. Muhtemelen kalp krizi geçirmekteydi. Hemen bir sedyeyle saraya taşındı. Sampson Hastanesi doktorlarının bütün müdahalelerine rağmen ancak iki gün daha yaşadı ve 6 Haziran 913 Pazar günü öldü.
Bir imparatorun ölümüne, gerek yönetim, gerek Konstantinople halkı ilk defa tepkisiz kaldı. İmparator alelacele defnedildikten sonra derin bir nefes alan Konstantinople halkı ve yönetim o geceyi neşeyle geçirdi ve Alexander'ı akıllarından silmeye baktılar. Aleksander tahtta sadece 13 ay kalabilmişti. VI. Leo'nun "13 ay ve şeytanın zamanı" kehaneti de gerçekleşmişti.
Taht için geride sadece, VI. Leo'nun o sırada 8 yaşında olan oğlu Konstantin vardı. Aslında Aleksander ölmeden birkaç ay önce Konstantin'i hadım ettirip tahta çıkmasını önlemek istemişti ama çok zayıf ve hastalıklı bir çocukluk geçiren Konstantin'in zaten çok yaşamayacağı konusunda ikna edildiği için vazgeçmişti.
VI. Leo ve Zoe Karbonopsina'nın oğlu İmparator VII. Konstantin "Porphyrogenitus" tahta geçti. 2 Eylül 905 Pazartesi günü Konstantinople'da doğan VII. Konstantin'in, o günden başlayarak talihsizliklerle dolu bir yaşamı oldu. Bizans imparatorları içinde hiçbiri onun yaşadıklarını yaşamamıştı ve bundan sonra da yaşamayacaktı.
Sorunlar zaten doğduğu gün başlamıştı. Babası Leo'nun onu yasal olarak taht adayı yapma konusunda çektiklerini geçen haftalarda gördük. VII. Konstantin şimdi imparatordu ve sadece 8 yaşındaydı. Doğal olarak ortaya naiplik sorunu çıktı.
Patrik Mystikos zaman kaybetmedi ve başkanlığını kendi yaptığı 7 kişilik bir kurul kurdu ve devleti yönetmeye başladı. Kurula dahil edilmeyen imparatoriçe buna şiddetle itiraz etti ve naiplik görevinin kendisine ait olduğunu ileri sürdü.
Bunun üzerine, yeni kurul ilk iş olarak İmparatoriçe Zoe Karbonopsina'yı tutuklattı ve saçlarını tıraş ettirerek bir manastıra kapattı. Sonra Mystikos daha büyük oynamaya karar verdi. Baştan beri nefret ettiği Leo ve dolayısıyla oğlunun yerine bir imparator adayı tespit etti.
Tarih zaman zaman kötülerin de kazandığına şahit olmuştur. Mystikos bu sefer başarıp Makedonya Hanedanı'na son verebilecek miydi?
( Haftaya anlatıyor ve bu faslı bitiriyoruz.)
rdikici@demma.com