"Nafile turlar" olduğunu herkes biliyor, ama herkes de bile bile manşetlere çıkıyor, ekranlara tonla adam toplayıp yorumlar yapıyor..
Yahu palavra!.. İşte CHP ile toplandılar 1.5 saat, heyetler halinde.. Görüşebilecekleri konusunda anlaşabildiler sadece.. İşte MHP ile 1.5 saat toplandılar. Anlaşamayacakları konusunda anlaştılar, onlarla da. Siz bu satırları okurken, HDP ile de durumun imkan harici olduğu ortaya çıkmış olacak, kesin.. Ben de beklemeye gerek duymadan yazıyorum şimdi..
Her şeye "Hayır" diyen Bahçeli, marifet yaptığını sanırken, iki şeyi başardı..
1- Durduk yerde bir Uygur Türkleri diye bir uyduruk mesele ortaya attı. Ülkücü kalıntılarını sokağa döktü. Gördükleri her çekik gözlüyü dövmeye başladılar. Avrupa'da ve de Rusya'daki krizden sonra, en büyük turizm geliri Uzak Doğu iken, onlar da hızla rezervasyonları iptale başladılar. Turizm sektörü büyük bir darbe yedi.
2- HDP'yi inkar etti. Onunla ayni tabana hitap eden AKP'yi de ayni yola zorladı. Kürt sorununa siyasal çözüm için kurulmuş partinin inkar edilmesi, Kürtler içindeki şahinlere, yani PKK ve KCK gibi guruplara büyük koz verdi. "Yüzde 13 oy alıp 80 milletvekili çıkarmış bir parti yok sayılıyor. O zaman ey Kürt halkı, bu ülkede siyasal çözüm mümkün değil" demeye başladılar ve ateşkesi bitirdiklerini ilan ettiler.
Türkiye yeniden iç savaş korkusuna girdi.
Ülkede, güçlü ve istikrarlı bir hükümet şart oldu. Ama, dört partinin lideri de "Bu ülkede koalisyon olmaz, olsa da yaşamaz. İstikrarı ancak başkanlık sistemi sağlar" diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ne kadar haklı olduğunu göstermek için sözleşmiş gibi sanki, nafile turlara devam kararı aldılar.
Durum açık oysa.. Eninde, sonunda erken seçime gideceğiz. Bu defa oy verirken "Bunlar koalisyon kuramıyor, o zaman oyumuzu boşa atmayalım, ziyan etmeyelim. Gene zaman kaybetmeyelim" diye düşüneceğiz. Bu düşünce de, 2002'de olduğu gibi, önce en uyumsuz MHP'yi silerse şaşmam..
Tek başına iktidar olması, yüz yıllık bir ufuk da bile görünmeyen MHP için en büyük başarı, iktidarı hiç değilse kulpundan yakalamakken ve bu fırsat ele geçmişken, 1999'da birinci olmasına kıl payı kalmış partisini barajın altına düşüren Bahçeli, bu defa da "Ben iktidar olmak istemem" diye tutturdu. "İktidar olmak istemiyorsan, bu parti niye var?. Sen ufakta olsa senin olan bir partinin başında kalasın diye mi" diyen de çıkmadı..
O zaman millet bu partiye niye oy versin ki?. Çözümsüz, uyumsuz ve iktidar korkusu içindeki partiye oy verilir mi?.
Erken seçimde, MHP, ya da onun çırpındığı gibi HDP barajın altında kalırsa, AKP tek başına iktidarı elde edecek sandalyeye sahip olur.
Çok da iyi olur. O zaman, dünya yıkılsa iktidar olamayacak bu sözde iktidar adayı partilerin yerine, yeni, gerçek, seçim kazanma şansı olan yeni bir muhalefet partisi kurulması fırsatı doğar. Özal'ın ANAP'ı gibi bir güç birliği partisi..
Bu da Türk demokrasisi için fevkalade hayırlı olur.