Bir dost, bir adam, bir spor adamı, bir gazeteci daha gitti.
Devrim Sağıroğlu..
Gazetelerin gazete, spor sayfalarının spor sayfası olduğu, "Spor demek Milliyet demektir" sloganının ezber bilindiği günlerde, Milliyet'in Ankara Spor Müdürüydü.
Milliyet'in Ankara Spor Servisi kadar kadroyla, bugün gazete çıkarılıyor, farkı anlayın.
Devrim'in çalıştığı Milliyet Ankara Bürosunda kimler vardı mesela..
İlhami Soysal, Orhan Tokatlı, Teoman Erel, Cüneyt Arcayürek, Emin Çölaşan, Mümtaz Soysal, Orhan Duru.. Reha Muhtar stajyerdi anlayın..
Her gazetenin dev Ankara büroları vardı. Haber atlatmak için ölümcül yarışan bürolar..
Bugün bana, devlet eli ile servis edilmeyenler dışında bir atlatma haber söyleyebilir misiniz, manşet olan, gündem oluşturan?.
Spor, tüm sporlardı, o zaman. Üç büyükler yalakalığı değil.. O zaman merkez de Ankara'ydı tabii.. Tüm sporlar Ankara'dan yönetilirdi çünkü..
Dev Milliyet Sporun, dev adamının 45 yıllık meslekten sonra ölümü, minnacık verildi sütunlarda..
Reha Muhtar, yarım sayfa yazdı yalnız "Namuslu bir Ankara gazetecisinin sayfalarda saklanan ölümü" başlığı ile..