Ben deniz mahsullerini sevmem. Balık yemem.. Ben sakatat da sevmem.. Kokoreçten nefret ederim mesela..
Ama Kahraman'ın yaptığı balık kokoreç en favori damak tatlarımdan biridir. Sevgili Kerem Ertan'a sırf bunun için bin teşekkür.. Bir gün bizim eve maça, elinde yığınla ekmek arası bir şeyle geldi.. Millete dağıtıyor. "Bu ne" dedim.
"Balık kokoreç" dedi..
"Ağzıma koymam" dedim..
"Hıncal Ağbi, deniz mahsullerini sevmediğini bile bile bunları senin evine getiriyorsam, benim de bir bildiğim var, demektir" dedi.. "Bir tatsan ölmezsin ya.."
Tattım..
Aklım durdu.
"Nerden" dedim.. "Rumeli Kavağı.. Balıkçı Kahraman" dedi..
"Yarın götür beni" dedim. Ertesi akşam gittik. Kerem'e teslim oldum ya.. İki porsiyon kokoreçten sonra ızgara kalkanı kendi getirdi, gencecik şef ve patron Kahraman masaya.. Bu kalkan balık falan değil, başka bir şey..
O gün bugün, dostlarla, aileyle, aramızda kalsın hava atmak istediğim biriyle yemeğe çıktık mı, istikamet Kahraman'dır..
Salatasından başlayıp, tatlıları ve dondurmasıyla bilinen lezzetin son durağı.. Sonra da Boğaz yolundan, dünyanın en güzel manzarasından dönüş.. Ağbimler İzmir'den gelince, rakı balıksız olur mu?. Ben bile içiyorum o zaman..
Doluştuk benim minibüse..
Harikalar harikası bir gece geçirdik.. Boğaz yolunda da, müzik setinde insanın içine akan alaturkalar söyleyen Sezen'e ve "Hakiki Angara Türküleri" çığıran Sümer Ezgü'ye eşlik ederek dönüş.. Yaşamak ne güzel şey, dostlarım..
Bu arada.. Pazar günü, Haber Türk'te, sevgili kardeşim, bizim salı gurubunun gurmesi Tayfun Topal "Türkiye'nin En Beğenilen 10 Balıkçısı" listesi yapmış, tam sayfa.. Kahraman yok listede.. İçinde Kahraman'ın olmadığı bir balıkçı listesi..
Tayfun herhalde "Kahraman listelere sığmaz. O tasnif dışı" demiş olmalı..