"Savcı, suç haberinin kendisine ulaşmasıyla birlikte devlet adına araştırma ve soruşturma faaliyetinde bulunmak, kamu davasının açılmasını gerektiren şartlar oluştuğunda dava açmak ve yürütmek, mahkemelerin verdiği kararları yerine getirmek ve kanunla kendisine verilen diğer görevleri yapmak durumunda olan ve yürütme erki içinde yer alan bir devlet memurudur."
Yukarda okuduğunuz satırlar, Türk Hukuk Kurumu'nun tarifidir.
Şimdi, geçen hafta yazdığım yazıdan bir bölümü de nakledeyim.. "1 Mayıs'tan itibaren cep telefonlarına istenmeyen reklamların yollanması yasaklandı..
Güya!.. Niye güya?.
Çünkü korsan mesajlar yağmur gibi yağmaya devam ediyor. Hem de bu ülkede yasak olan kumarı, yasa dışı, kaçak yollarla oynatıp milyonlar, milyarlar kazanan bir şirketlerden yağıyor.
Thebetend diye bir internet şirketi, yasaktan sonra azdı.. Nerdeyse saat başı, beni telefonumla kumar oynamaya davet ediyor.
Şimdi siz Sayın Savcılar diyeceksiniz ki, "Bunlar korsan. Bunlar yurt dşından.."
Sorum da işte ordan zaten..
Bir korsan şirket, ayni yolları kullanarak, Turkcell aracılığı ile, bu ülkenin Cumhurbaşkanına, başbakanına, saat başı söven mesajlar yollasa, gene böyle eli kolu bağlı oturur musunuz?.
Bir savcı bu soruma cevap versin lütfen.."
Savcının görevi ne?. Suç haberinin kendisine ulaşmasıyla birlikte devlet adına soruşturmaya başlamak.
Benim yazım ne?. Açık seçik, suç haberi. Okumamış olmaları mümkün değil. Çünkü yasa gereği bir kentte çıkan gazeteler, bütün savcılara bedava dağıtılır. Yasa gereği.
Okusunlar da suçları izlesinler diye.
Suçu haber veren yazıma bir tek savcıdan yanıt gelmedi, ama, bu ülkenin yasalarını hiçe sayarak suç üstüne suç işeyen "Thebetend" adli internet üzerinden yasa dışı kumar ve bahis oynatan şirketten, cebime alay eder gibi yasalarımıza göre suç teşkil eden bir eylemi işlemeye teşvik eden reklamlar, yağmaya devam etti, geçen hafta sonu da. 500 liralık üyelik ve 2 bin liralık yatırım ikramiyesi vererek, beni kumar oynamaya davet ediyorlar.
Kumar bu ülkede yasak mı, Sayın Savcılar!..
Sizin emrinizle, mahalle kahvesinde tombala oynayıp eğlenenlerin basıldığı ülke değil mi burası?. Peki milyarlarca liranın, yurt dışına kaçmasına sebep olan bu korkunç kumarın oynanmasına nasıl göz yumuyorsunuz hala?.
1 Mayıstan itibaren, bu ülkede telefonlara istenmeyen reklamların yollanması da yasak değil mi?. Aracı kuruluş Turkcell kendi numaralarına toplu halde yollanan bu hem de katmerli suç reklamlarından para kazanıyor. Para kazandığı için de engellemiyor. Onlar da suç işliyorlar..
Siz Turkcell'e de göz yumuyorsunuz?.
Sakın ama sakın "Bunlar yurt dışı.. Bunlar korsan.. Elimiz kolumuz bağlı demeyin. Turkcell de demesin..
Geçen hafta da sordum. Bir daha soruyorum. "Bir korsan şirket, ayni yolları kullanarak, Turkcell aracılığı ile, bu ülkenin Cumhurbaşkanına, başbakanına, saat başı söven mesajlar yollasa, gene böyle eli kolu bağlı oturur musunuz?."
Turkcell "Efendim korsan" bahanesi ile bu küfür mesajlarını taşımaya ve para kazanmaya devam edebilir mi?.
Taşımaya cesaret edebilir mi?.
Turkcell, 1994 yılından beri, yani bu ülkedeki en eski müşterilerinden biri olan bana özellikle ihanet etmek için çırpınıyor. Eleştiriyorum ya..
İnadına.. "Telefon numaram gizli tutulsun. Kimseye verilmesin" talimatım arşivlerinde duruyor.
Yıllarca vermediler de.. Ama eleştirilerim başladı.
Numaramı açtılar. Bu nasıl bir müşteri ihanetidir?.