"Gitsem mi, gitmesem mi?. Gitsem dayanabilir miyim?.."
Sonunda kalkıp gittim, cuma gecesi Sabancı Müzesi'ndeki o şirin salona..
Daha bir ay önce orda Kamil (Şükûn) boynuma sarılmış "Ağbi gelecek ayki resitali sakın kaçırma, bayılacaksın" demişti.
Şimdi Kamil mezardaydı ve ben o konsere nasıl gidecektim?.
Milyonlarda bir rastlanan bir tür. Üç günde tüm vücudu sarıyor. Çaresi yok. Benim aslan gibi dostumu bulmuş, bula bula..
Sonunda bir ayağım geri geri giderek salona ulaştım. Simone Dinnestein bağışlasın. Nasıl dinlediğimi pek hatırlamıyorum..
Mayıs ayındaki 2015 kapanış resitalinde Sunwook Kim'i daha iyi dinlerim sanıyorum..
Sevgili Kamil "Klasik müziğin önemi, bu müziği benimsemiş toplumların çağdaş uygarlıktaki paylarından okunabilir" derdi.
Bir düşünün..
Haksız mı?.