Efendim Starbucks, California eyaletinde duvarlara yapıştırdığı Türk Bayraklı afişleri toplatmış.. Sebep, Ermeni Lobisinin baskısı..
Efendim, madde 1.. California, Amerika'da Ermenilerin en yoğun, Ermeni baskısının en ağır olduğu eyalettir.. Asala burda kuruldu. İlk cinayetlerini burda işledi.
Benim Mülkiye Kantini arkadaşım Bahattin Demir'i 1973 yılında burda öldürdüler.
1984 Los Angeles Oyunlarında bir skandal olmasın diye, Amerika Birleşik Devletleri, Los Angeles kentinde şüpheli gördüğü binlerce Ermeni'yi oyunlar bitene kadar sürgüne yolladı. Ama sadece şüphe ettiklerini..
Kalbinden rahatsız bir Bursalı arkadaşımı hastaneye götürdüğümde ona yaşlıca bir hemşire verdiler, Türkçe biliyor diye.. Babası 1900'lü yılların başında göçmüş. Aile Türkçe konuşuyor. Orda doğan kızları da tabii..
Bana "İhtiramat-ı kadimemizi takyid ederim" deyince anladım, Türkçesinin o çağda kaldığını.. Nerden öğrensin ki, yeni Türkçeyi.. Ama gene de çok işe yaradı tabii.
Çünkü bizim arkadaş tek kelime İngilizce bilmiyordu.
Anlatmak istediğim, kan gurubuna bakıp, kesin hükümlü genelleme yapmanın yanlışlığı.. Los Angeles'ta Kazım Baba sayesinde ne Ermeniler tanıdım, ne güçlü dostlar edindim.. Bana eliyle Atatürk Rozetleri yapıp hediye eden Leon Usta başta..
Şimdi Starbucks'ın kampanyası, dünyada şubesi olan ülkeleri, gelenekleriyle tanıtmak.
Bizim afişte de, geleneksel kılıklar içinde Türk kızları ve üzerinde Türk Bayrağı olan balonlar var. Hani Hülya Avşar böyle bir balona tekme attı diye "Bayrağa hakaret"ten mahkemeye verildi, ertelenen bir ceza aldı ya.. O balonların aynisi..
Ermeni diyasporası baskı yapmış..
Yaparlar. En iyisini yaparlar.. Tarkan'ın, Modern Folk'un Los Angeles'taki konserlerine nasıl engel olduklarını bilirim.
Şimdi tam da 1915'in yüzüncü yılında hem de California'da Türk bayrakları isterler mi?.
Tabii, hem de bu tarihte en civcivli kente bu afişleri asmak, baştan yanlışı Starbucks'ın.. Ama asıl yanlışı başka..
Afişte geleneksel kıyafetler içinde Türk kızları var ya.. O kızlar, Türk değil, Geleneksel Ermeni kızları..
Türk kızları öyle giyinmez.
Afişte kızlar, saçları ve giysileri ile, 1900'lü yılların başlarındaki Ermeni kızları birebir. Nerden biliyorum.. İstanbul Ermeni Toplumunun Maral gecelerini kaçırmam yıllardır da ordan.. Maral dansçıları geleneksel kılıklar içinde geleneksel danslar yaparlar.
Giyimleri, saçları, halleri, tıpkısının aynisi afişte..
California Ermenileri de diyorlar ki, Starbucks'a, "Bizim geleneksel kılıklarımızla, Türk reklamı yapmayın."
Starbucks da araştırıyor ki, adamlar haklı.. Özür dileyip afişleri kaldırıyorlar..
İşin aslı, özü bu.. Saptırıp, bu ülkede bizlerle kardeş kardeş yaşayan Ermenilere ve yıllardır bize hizmet eden, ucuzluk ve kolaylığı ile gençlerin buluşma yeri olan Starbucks'a karşı, fanatikleri tahrik etmenin alemi yok..
Ben mi?. Hayatımda bir defa, 10 yıl kadar önce, Ünal'la Bağdat Caddesi'nde Starbucks'a girdik. Boş masaya oturduk. Leş gibiydi. Biri gelir temizler, sipariş alır diye bekledik 10 dakika.. Gelen giden yok.. Komi gibi biri dolaşıyor. Ona işaret ettik. Meğer self servismiş.. Ondan ucuzmuş zaten.. Eee..
Ben ekabir adamım.. Masama hizmet isterim, paramla değil mi?. "Yürü Ünal" dedim.
Kalktık. Kalkış o kalkış!..