WhIplash filminin bir sahnesinde göz yaşlarıma engel olamadım. Çünkü sahne beni aldı, lise yıllarıma, Ankara'ya götürdü.
O yıllarda Ankara'da, bugün ancak filmlerde kalan Büyük Caz Orkestraları'ndan biri vardı. Türkiye'nin, ilk, tek, son büyük caz orkestrası.. Bir dahasını görmedim, duymadım, dinlemedim.
Sonradan yakın dost olduğumuz Erol Pekcan, orkestranın şefi ve davulcusuydu.
Hayatımda ilk gittiğim canlı konserdi o..
Büyük Sinema'da.. Kurtuluş Lisesinde, son sınıftaydım.
Caravan o konserden aklımda kalan parçaydı. Duke Ellington şarkısı.. Daha sonra Erol Usta'dan çok dinledim..
Hatta bana plağını da vermişti.
Filmde, Miles Teller vardı, Erol Pekcan'ın yerinde ve Carnegie Hall sahnesinde, Caravan çalıyordu büyük orkestrayla.. Bana cazı sevdirmek için çırpınan, elinden geleni yapan, ama bir türlü başaramayan büyük ustayı, o sevgili dostumu hatırladım işte o sahnede ve göz yaşlarımı tutamadım..
Nur içinde yat, Erol Usta..
Nur içinde yat!.