Ortaköy Meydanını kent mimarı Erhan İşözen ile el ele verip, bir tinerci, hapçı, iğneci keşhanesi, bir açık hava tuvaleti, akşamları polislerin bile girmeye çekindiği bir mezbele olmaktan çıkarıp, İstanbul'a armağan eden zamanın Beşiktaş Belediye Başkanı Ayfer Atay'la çok yakın dost olmuştum. Meydanın denize bakan tarafındaki yan yana dizilmiş çayhanelerden birinde Ayfer Başkanın masası vardı. Hemen yanında da benim.. Ertekin o yıllar, daha karşıdaydı. Hemen her gün oturur sohbet ederdik. Ayfer Başkanın o mucizeyi nasıl yarattığını sorardım, bıkmadan usanmadan..
Başkan sonunda beni "Fahri Ortaköy Hemşehrisi" ilan etti..
Bir gün gene laflıyoruz.. "Yarın Beşiktaş Köy İçi'ne gel" dedi.. "Sana bir sürprizim var.."
Gittim ki, o doğru dürüst yolu yordamı bile olmayan, kargacık burgacık ara geçitlerle güç bela ulaşılan bir köhne sinema vardı.. Mıstık.. Onu restore ettirmiş. İçine girilir, yaşanır hale getirmiş.
Adını da "Beşiktaş Kültür Merkezi" koymuş, Başkan.. BKM yani..
Girişte bir kurdele.. Yan yana dizildik. Kestik, girdik içeri.. Bir merdivenle üst kata çıktık. Uzun bir L kulis.. Arada salon..
İki delikanlı tanıştırdı bana Ayfer Başkan.. "Bu delikanlılar yönetecekler burayı" dedi. "Belediye'nin restore edecek gücü vardı ancak.. Yürütecek, yaşatacak halimiz yoktu. Bu gençlere devrettik, işi!.."
"Allah akıllar versin" dedim, gençlere.. "Başkan sizi kazıklamış.. Gün aşırı bir tiyatro kapanıyor İstanbul'da.. Eskiden kapılarından karaborsacı eksik olmayan sinemalar da müşterisizlikten çöküyor. İşte burası..
Mıstık Sineması battı. Siz şimdi burada Kültür Merkezi çalıştıracaksınız öyle mi?. Üç kuruş birikiminiz de gidecek, saflar.."
Güldü, isimlerini bile o sıra, doğru dürüst öğrenmediğim o iki genç..
Ama sonunda Ayfer Başkan haklı çıktı.. O gençler bir mucizeyi gerçekleştirdiler.
O BKM, ülkenin en tanınmış, en başarılı Kültür Merkezlerinden biri oldu. Arkalarında ödenek olan, arkalarına kamuyu alan benzerlerini katladı.
Zirveye vurdu.
O iki gencin, o gece doğru dürüst öğrenme zahmetine dahi girişmediğim isimleri, Türkiye sınırlarından taştı.
Dünyaya yayıldı.
Birisi Yılmaz Erdoğan'dı onların..
BKM Genel Sanat Yönetmeni. Öteki Necati Akpınar.. BKM İdari Yönetmeni. Patron yani.. Hani o "Mutlu son isteyen" patron..
Necati, BKM'nin halka açılışını 24 Şubat 1995'te hala dillere destan "Lal" konseriyle yaptı. Sertab Erener tabii..
800 kişiydik o gece salonda. Muhteşemdi açılış.. Sonra tam dört yıl, 500'e yakın temsil edilen Otogargara adlı ilk oyun..
Yılmaz Erdoğan'ın yazar ve oyuncu olarak kültür hayatımıza girişi.. Demet Akbağ'ın çığ gibi yükselişi..
TİM'de, Açık Hava'da harika organizasyonlar..
Yerli, yabancı harika şovlar, kumpanyalar..
2000'de sinema işine girdi BKM..
2001'de ilk film, bomba gibi vizyona düştü. Vizontele.. Sonra devamı..
Sonra Cem Yılmaz'ın G.O.R.A'sı..
Ardından müthiş Organize İşler.. Gene Cem.. Hokkabaz!.. Cezmi Baskın ve Özgü Namal'ı kazandıran, o unutulmaz Sırrı Süreyya Önder filmi.. Beynelmilel..
BKM, o ara, bodrum katında BKM Mutfak diye bir yer açtı. Yılmaz Erdoğan'ın hocalık ettiği gençler burada yetişiyor ve sahneye çıkıyorlardı. Mutfak müthiş oyuncular kazandırdı, sanat dünyamıza..
Yılmaz, onlarla birlikte film çekti, 2009'da..
Neşeli Hayat!.. Sonra Ata Demirer..
Eyvah Eyvah serisi.. Tolga Çevik filmleri..
Sen Kimsin?. Patron Mutlu Son İstiyor.. Demet Akbağ filmleri.. Hükümet Kadın.. Daha neler neler.. İlk yerli yapım çocuk çizgi filmi Ayas.. Gişe rekorları kıran Düğün Dernek..
..ve bana sorarsanız, gelmiş geçmiş en güzel Türk filmi.. Kelebeğin Rüyası (2013)..
..ve de 2014'ün en güzel yerli filmlerinden biri Silsile..
Bu saydıklarımın hepsi şu anda bir albüm halinde önümde..
BKM, 20'nci yılını, Genel Müdür Zümrüt Arol Bekçe'nin teklifi ile, "20 yıl 25 film" adlı bu albümle kutlamaya karar vermiş.
Hayatımın en güzel koleksiyonu..
Hemen Necati'yi aradım.. "Bu albüm ne zaman satışa çıkıyor" diye.. "Daha karar vermedik" demez mi?. Bir protokol listesi yapmışlar.. Onlara armağan etmişler. Bendeniz de bu talihliler arasında.. "Derhal çoğaltın" dedim, Necati'ye..
"Derhal çoğaltın. Her şey zaten sizin. Bir metal, bir karton, bir de baskı parası..
Maliyet bile yok.. Oysa bu albüme sahip olmak, ya da birisine en güzel armağan olarak vermek isteyen binlerce insan yaşıyor bu ülkede.."
Yani..
Bekleyin.. Geliyor..
Bize yaşattığın güzelliklerle dolu, bu mucize 20 yıl için, teşekkürler BKM!.. Bize böyle bir Kültür Merkezine sahip olma gururu verdiğiniz için teşekkürler, Yılmaz, Necati..
Gençlere güvenip bu mucizeyi yarattığın için teşekkürler Ayfer Başkan!..
Nice 20 yıllara, sevgili dostlarım!..