Her hafta Yasemin arar Boğaziçi'ni ve Albert Long Hall konseri için yerimi ayırtır. Bu defa onlar aramışlar "Hıncal Bey kesin geliyor mu" diye..
Yeni Yıl Konserine öyle müthiş bir talep olmuş ki.. Her sandalye altın..
Boğaziçi Üniversitesi'ni yürekten kutluyorum. Bu ilgi, o üniversitenin niteliğinin simgesi..
Konser de, konserdi ama..
Musica Viva Oda Orkestrası.. Ruslar.. Şef Alexander Rudin.. İki de solist var. Biri şefin kendisi.. Öteki dünya tatlısı bir Rus soprano Liliya Gaysina..
Rudin bir Boccherini çello konçertosu yorumladı.. "Yorumladı" ne demek.. Adam yeniden yarattı.. Bu okuldan iki kuşak evvel mezun, yanımda oturan Güven (Osma) "Yahu bu adam çello ile oynuyor" dedi..
Aynen öyle.. Oynuyor resmen.. Oynuyor da, bu müthiş sesler nerden çıkıyor o zaman?. Rudin çelist falan değil.. Büyücü..
Salon yıkıldı.
İkinci bölümde Liliya Gounod'un Romeo- Jülyet'inden, Jülyet'in şarkısını söyleyince, salon bir daha yıkıldı.. O tarihi Albert Long Hall'ün temelleri salı gecesi sarsılmadıysa, dayanmayacağı deprem yok..
Sevgili Evin darılmasın. O Rudin ve o Gaysina'dan sonra, orkestranın çaldığı Dvorak serenadı, dolgu malzemesi gibi geldi bana..
Bu Rudin, bu Gaysina ile, emsalsiz bir yeni yıl armağanı sundu hepimize Evin İlyasoğlu!..
Teşekkürler!..