Geçen yüz yılın sonlarında sözlüklerimize giren bir kelime sponsor.. Bu tarifi bana Nejat Bey mi, Vehbi Bey mi, yoksa Sakıp Ağam mı yapmıştı hatırlamıyorum, ama iyi tarifti..
"Bu ülkeden kazandıklarımızın bir bölümünü bu ülkeye iade ediyoruz" demişti, kültüre, sanata, eğitime, spora devasa destekleri için..
Sunay'ın Yılbaşı davetinde, Oyuncak Müzesi'nde ilk defa gördüğüm insanlar da vardı..
Sordum Sunay'a..
Sponsorlarmış.. Oyuncak Müzesi'ne destek olan sponsorlar..
Onların hepsinin adını buraya yazıyorum.. "Reklam" desinler..
Yapıyorum yahu.. Sponsor reklamı yapıyorum ki, öteki kurumlar, öteki iş adamları da özensinler..
Onlar da bir şeyin ucundan kulağından tutsunlar..
O gece Nebil, Sunay ve ben bir ara baş başa kaldık. Sohbette ortaya çıktı ki, üçümüzün de hayatta en keyif alarak yaptığı iş, Yaşamdan Dakikalar'dır. Para almadan yapıyorduk, öyle keyifli.. O program seyircisi de varken yok, yıllardır. Çünkü kanallar, "Sponsorsuz" program istemiyor. Biz de bulamadık.
İçeriğinden dolayı herhalde..
Neyse..
Oyuncak Müzesi'ne destek oldukları için yürekten kutladığım firmalar'ı şunlar..
Türkiye İş Bankası Türkiye
İş Bankası Kültür Yayınları
Anadolu Hayat Emeklilik
Jotun
Tadım
Anel Grup
Philips Türkiye
İsuzu
Faber Castell
Kadıköy Belediyesi.