Valla film aslında o kadar önemli değil.. Hatta Amerikalı eleştirmenleri okudum bir kaç tane..
Haklılar.. Biraz demode.. Lise yıllarımda izlediğim filmler havasında nerdeyse.. Ne var ki, seyirci bayılmış..
İnternette not veren binlerce izleyiciden aldığı not ortalaması 9!.
İşte o haklı asıl.. Çünkü filme ben de bayıldım..
Hangi filme?.
Yargıç /The Judge!.
Niye bayıldım?.
Olağanüstü bir oyunculuk var da ondan.. Bir yanda 83 yaşında döktüren Robert Duvall!..
Bir yanda, uyuşturucu iptilası yüzünden başına gelmedik şey kalmayan.. Ölümlerden dönen.. Göreceli bakarsanız, 100 yaşında bir başka Robert!.. Downey Junior!..
Karşılıklı Baba- Oğul'u oynuyorlar..
Baba yargıç. Oğul avukat..
Baba ile oğulun arası açık.
Oğul kaçmış, 20 yıl evvel.. Babası, adam öldürmekle suçlanınca gelip onu savunmak zorunda kalıyor, yıllar sonra küçük kasabasına..
İkisi de döktürüyor.. Ama filmdeki herkes döktürüyor.. Büyük oğul'a Vincent D'Onofrio, otistik küçük oğulda Jeremy Strong.. Savcıda Billy Bob Thornton.. Lise aşkında Vera Farmiga..
Dahası.. Yargıcı yargılayan yargıçta Ken Howard!.. O ya!.. 1980'li yıllarda TRT'de tiryakilik yapan, sonra bizde Tarık Akan'la tekrarı çekilen, Beyaz Gölge/ White Shadow/ Koçum Benim'deki yakışıklı koç.. O zaman kaç genç kız aşık olmuştu Ken'e.. 35 yıl sonra, en az 35 kilo eklemiş. Nasıl şişman.. Ama oyunu gene müthiş..
Yargıç'ı görün, derim!..