Galatasaray-Fenerbahçe maçı, tam iki korkağın maçı oldu..
O analiz, manaliz laflarını bir kenara bırakın.. İki Teknik Direktörün de tek amacı vardı.. Yenilmemek..
Fenerbahçe Teknik Direktörü, aczini maç sonunda ağzından kaçırdı.
"Haddimizi bilerek oynadık!.."
Geçen yıl tüm rakiplerine fark atarak şampiyon olan, sezonun en oturmuş, en güçlü kadrosuna sahip Fenerbahçe'nin, bu ülkede "Haddini bilerek" oynayacağı rakip var mı?. Hele de, sezon başında hocasını da, oyun sistemini de baştan aşağı değiştiren ve doğru dürüst tek maç oynayamayan, gol atmayı geçin, pozisyona bile ender giren bir rakibe karşı "Haddini bilmek" Fenerbahçe'ye yapılacak en ağır aşağılama değil midir?.
Ama sahaya çıkardığı takımdan, yaptığı değişikliklere, Kartal'ın aklında hep bu haddini bilmenin olduğu belliydi.
Fenerbahçe'nin, kalecisi ve iki beki, milli takımın en iyi adamları.. Bu, beş yabancıyla oynamak zorunda olan bir takım için çok büyük avantaj.. Bu, yabancılarını, Türk futbolunun asıl eksiği orta saha ve forvette kullanabilmek için büyük avantaj.. Ama "Korkak" Kartal ne yaptı?.
Sahaya iki yabancı stoperle çıktı. Orda Serdal Kesimal varken.. Orda Fatih Terim'in iki milli maçta stoper oynattığı Mehmet Topal varken, dağları bekleyen korku yüzünden iki yabancı stoperle çıktı. Birini bile kesemedi ki, orta sahada Diego gibi harika bir hücuma yönelik adam oynayabilsin.. Kesemedi ki, dünyanın en çok bireysel hata yapan Galatasaray savunması karşısında Emenike'nin yanına, Sow gibi, Webo gibi, rakip hatasını affetmeyen iki beladan birini koyabilsin..
Ve kadere bakın.. Galatasaray öylesine dökülüyordu ki, resmen, alenen Fener'e gidecek maçın iki dönüm noktasında, Webo, Sow ve Diego'ya tercih edilen bu iki stoper vardı. Alves kendini attırarak, Kadlec de bir metreden boş kaleye topu atamayarak Galatasaray'ın, kazanmasına imkan ihtimal olmayan Galatasaray'ın yolunu açtılar.
"Emre sakatlanıp çıktığında, oyuna Selçuk'u alması korkaklığının tavana vurmasıydı" diyordum ki, beterini yaptı.. Emenike'yi de çıkarıp, yerine bir bek aldı..
Bu mudur maçı okumak?. Bu mudur maçı analiz etmek!..
Maç sonunda utanmadan, sıkılmadan bir de "Beğendim. İyi oynadık. Oyuncularımı kutladım" demek.. Ya o "Gelişiyoruz" utancı?. Geçen yılın harika Fenerbahçe'sini ne hallere düşürdün de, Galatasaray'a yenilmek, "Gelişmek" oluyor?.
..Ve de "Haddimizi bilerek oynadık!.."
Galatasaray önünde Fenerbahçe'nin en tarihi yenilgisi asıl bu sözlerdir işte..
Sene başından beri dökülen, Başkanı arkasına bakmadan kaçan, Teknik Direktörü, Kaptanı, en iyi adamları kendi seyircisi tarafından yuhalanan Galatasaray bile, Fenerbahçe'yi "Haddini bilerek" oynamaya zorluyorsa, o Fenerbahçe artık, "Büyük" Takım değildir.
Ya Galatasaray?..
Ya Galatasaray'ın o rezil oyunu?..
Ünal Aysal Prandelli'ye kesin "Ne yap yap, aman yenilme.. Kendi sahamızda bir de Fener'e yenilirsek, benim Mayısta dönmek üzere yaptığım bütün planlar, hesaplar boşa gider. Bu kulüpte bir daha adımı bile anmazlar" demiş olmalı ki, Galatasaray'ın ne zaman kovulacağını merak ettiğim, on para etmez hocası takımı bu kadar geride, bu kadar vakit öldürmeye yönelik, bu kadar korkak oynattı..
Fenerbahçe medyasının göz bebeği, gidecek diye ödünün koptuğu, bu yüzden on paralık kariyeri, beş paralık değeri olmadığı halde durmadan "Kariyerli, değerli hoca" diye övdüğü İtalyan nerdeyse santrayı bile geçmeden bitirdiği ilk yarıdan sonra, Bruno Alves atıldıktan, rakip tek stoper ve 10 kişiye düştükten sonra bile, anında yüreksizliğinden, Umut'u alamadı oyuna.. Yürekli olsa maça Galatasaray'ın ezberlediği 4-4-2 ile başlardı, ileriye Burak ve Umut'u koyup.. Orta dörtlünün iki yanına yerleştirdiği Hamit ve Olcan'a, iki bek Veysel ve Tarık'la ikili kanat akınları yaptırarak.. Göbeği de, geriye doğru Melo ve ileriye doğru Sneijder'e bırakarak.
O dökülen Selçuk, o dökülen Cemaili'nin takımda ne işi var?.
Hatta, aslında bir yabancı kontenjanının "Bireysel hata yapma ustası" Chedjou için de kullanmazdım ben, elimde Gökhan Zan gibi bir yerli stoper varken. O Chedjou gene iki korkunç hata yaptı. O Cemali gene sıfır oynadı ve bu yüzden, Bruma gibi, Telles gibi maçın kaderini değiştirebilecek adamlar kadroya bile giremedi.
Fener ve Galatasaray bu hocalarla devam etsin, Beşiktaş ikisine de fark atar..
Zira Beşiktaş'a, beklenenin çok üstünde futbol oynatıyor Biliç, Prandelli ve Kartal'a ders verircesine..