"Sen yazmazsan, o yazmazsa, kimse yazmazsa, nasıl çıkar sanat ve sanatçılar aydınlığa" dedim ve artık kolları iyice sıvadım.. Vatanı kurtaran, fanatik okura tam da aklından geçeni söyleyip içini rahatlatırken, zaten küfür, öfke, kin ve nefret dolu dünyamızı iyice tahrik eden 765 köşe var madem.. "Ben yazayım sanatı da" dedim.. "Daha da yoğun yazayım.. Bu ülkede dünya çapında sanatçılar var, el bilir, biz bilmeyiz.. Bu ülkede dünya çapında sanat olayları olur, el yazar, bir yazmayız.. O zaman nasıl öğrenecek benim insanım bu müthiş sanat olaylarını?. Nasıl tanıyacak benim insanım, ülkesinin gururu sanatçıları.. Ve o sanatçılar, yarattıklarının hazzını nasıl yaşayacaklar.. Ben daha yoğun yazayım" diye karar verdim..
Siyaseti zaten sevmem.. Zaten 1957'deki ilk gazetecilik günümden beri sanatın içindeyim. M. Ali Ağabey sağ olsun, onun teşvikleriyle.. Mecbur kalmadıkça siyaset yazmadım 57 yıldır. Spor yazdım, yaşam yazdım, kent yazdım. Sanat, kültür yazdım..
Şimdi İstanbul resmen, fiilen Avrupa Kültür Merkezi.. Harika işler oluyor. Hak ettiğinin yüzde biri kadar lafı edilmiyor medyada.. O zaman karar verdim ki, daha fazla, daha yoğun yazmalıyım.. Biri yazmalı mutlak çünkü.. Bini yazmalı aslında ama..
Serpil, Tuzla'dan kente indi, perşembe günü.. Sergiler gezdik onunla.. İlk Cemal Reşit Rey'e gittik.. İlk sergimiz onun kulisinde.. CRR'nin içini baştan aşağı yenileyen Ozan Binici kardeşim, kulisi de harika yapmış.. Sezon programı da enfes.. CRR bu yıl İstanbul'un esas kültür merkezi olacak belli.. Eline, kafana sağlık, Ozan!..
Nida Olçar, sevgili Sıtkı Usta'mın kızı.. İmzasını Sıtkı II, diye atarak, onun nasıl izinde olduğunu kanıtlıyor. "Geçmişten günümüze" sergisinde hem Nida'nın yeni, hem de Sıtkı Usta koleksiyonundan kalan nerdeyse artık antika değerinde eserler var.. Elinizi çabuk tutun. Pazar günü son..
İkinci durak, Vali Konağı Caddesi'nde, tam da konağın yanında açılan İdil Galeri.. Açılış Sergisi "Cumhuriyet Sanatçılarından Seçkiler.."
Feyhaman Duran, Fikret Mualla, İbrahim Çallı, Mustafa Ayaz, Mustafa Sekban, Naci Kalmukoğlu.. Müstakiller ve D Grubu.. Yeniler Grubu, daha neler neler.. Cumhuriyet resim tarihini dolaşır gibi gezdik Serpil'le..
Bir baktım Eşref Üren.. Benim Kurtuluş Lisesi'nden, Serpil'in Ankara Kolejinden resim hocamız.. Bendeki yeteneksizliği, Serpil'deki hüneri keşfeden hoca.. Sonra Elif Naci.. Agop Arat.. "Yahu bunlar benim dostlarım" dedim..
Cumhuriyet'te, Oktay'ın odasında (Kurtböke) ne sohbetlerimiz olurdu. Harika bir sergi.. 10 Kasım'a kadar açık..
Üçüncü durak, Sevgili Doğan Aksoy'un Teşvikiye Sanat Galerisi.. Orda da bir karma sergi var. Komet, Mehmet Güleryüz, Ergin İnan, Paksoylar tabii.. Doğan, bazı ressamlara heykel de yaptırmış.. Onlar da sürprizi serginin..
Bu hafta sonu vaktinizi sergilere ayırın derim..