Sanem dediğim Sanem Altan.. Sevgili kuzenimle bir kez daha gurur duydum, çarşamba günü, Vatan'daki "Ben kumpasa kumpas demem, kumpas bana yapılmadıkça" başlıklı yazısını okurken..
Okumadıysanız, internette bulun ve okuyun..
Hele bu ülkede spor yazarı, spor müdürü, hele hele Fenerbahçe yorumcusu geçinenler mutlaka okusunlar.. Yemin ederim utanacaklar. Yemin ederim yüzleri kızaracak..
"Ersun Yanal'ın Fenerbahçe'deki çizgisini hiçbir şekilde içine sindirmeyen biri olarak bunları yazıyorum" diyen Sanem, şöyle başlıyor..
"Aziz Yıldırım'ın Ersun Yanal'a son yaptıklarını izlerken dehşete düştüm, hayret ettim söylenenlere, yapılanlara.. Ama biraz düşünüp Yıldırım'ın daha evvel başkalarına yaptıklarını hatırlayınca, hayret etmeme hayret ettim.."
Sonra bir Aziz Yıldırım tablosu çizmiş, Aziz Yıldırım eleştirisi yapmış ki, "Bir numaralı Fenerbahçe Yorumcusu" geçinenler, akıllarından geçirmeye cesaret edemezler, geçin yazmayı söylemeyi..
Erkekseniz ortaya çıkın.. Dikkat buyurun, "Ayni şeyleri söyleyin" demiyorum..
Erkekseniz ortaya çıkın, madde madde Sanem'in yazdıklarına cevap vermeyi deneyin de görelim, maçanızı!..
Ama sizde nerde?.. Susup oturacaksınız, yağ tenekenizin üstüne!..