Koşu bandında yürüyorum, Bebeköy'de.. Omzuma bir el dokundu. Döndüm, Özkan.. Hangi Özkan?. Soy adı yok. Ön adı, Mazhar Fuat!..
Yahu nasıl sağlıklı.. Kilo da almış. Ne de yakışmış kilolar..
Ağır hastalıklar geçirmişti. Çoktandır ortalarda yoktu..
"Maaşallah iyi kilo almışsın" dedim.. "Sigarayı bırakınca öyle oluyor, Hıncal Ağbi" dedi.. "Dengelemek için spor yapıyorum zaten.."
Son günlerde en büyük mutluluğum oldu Özkan'ı öyle görmek..
"Hıncal ağabey" dedi, "Hani çocukluktan beri söyleriz, klişe lafımızdır, 'En önemli şey sağlık' diye.. İnsan o lafın ne kadar gerçek olduğunu ancak yaşayınca anlıyormuş.."
Bilmem mi Özkan bilmem mi?.
Hayatım hastanelerde geçti. Kaç ameliyat geçirdiğimi artık hatırlamıyorum ama, toplam hastanede yatışım iki yılı geçer.. 39 kiloya düştüğüm bir defasında yaşama şansım yüzde 3'lere düşmüştü.. Öylesi..
Her defasında "En önemli şey sağlıkmış" dedim çıkarken..
Hâlâ da diyorum.. Diyorum da..
Sarıldım Özkan'a, "Haklısın" diye..