Fener'in yarı finalde elenmesini "Zafer" ilan eden "Vatan size minnettardır" diye en aşağılık kompleksi sayfaları hazırlayan meslektaşlarım, Fenerbahçe'yi ne kadar küçülttüklerini, Fenerbahçe'nin aslında avcunun içindeki şampiyonluğu nasıl kaçırdığını çarşamba gecesi herhalde görmüşlerdir.
Chelsea de işte bu kötü takım bu sene..
Bu berbat futbollarına rağmen kupayı aldılar. Fenerbahçe bu Chelsea'yi de ezer geçerdi.
Galatasaraylı Burak, Torres'in attığı golü her gün on defa izlesin.. Burak o golü bu kafa ile 40 yılda atamazdı.
Çünkü, daha 18 dışında Luisao'nun ilk müdahalesinde kendisini tank çarpmış gibi yere atardı.
Torres silkelendi, sallandı ama ayakta kaldı. 18'e girdi. Bu defa Arthur müdahale etti.
Burak, penaltı olsun, Arthur atılsın diye anında ayağına kurşun yemiş gibi yıkılır, çığlık atar, yerlerde yuvarlanırdı.
Torres gene sallandı, dengesini kaybetti ama ayakta kaldı. Arthur'u geçti. Topu boş kaleye bıraktı.
Fatih Terim futbolun bu olduğunu Burak'a öğretemez mi?.
Öğretemeyen adam, dünyanın en büyük on hocasından biri olur mu?.
Bal gibi öğretir.
Demekki öğretmek istemiyor. Eboue'ye, Riera'ya öğretmediği gibi..
Lig Tv bir maç nasıl yayınlanır, seyirci nasıl havaya sokulur gördü mü?.. Gerek maç anında, gerek sonunda tribünlerden ve sahanın içinden o duygusal görüntüler, maçın kendisinden güzeldi.
Hakem bitiş düdüğü çalar çalmaz, utanmazcasına, hem de şifreli ve paralı televizyonda reklama girenlerin yüzü kızardı mı?. Maçın önünü, ortasını ve sonunu seyirciden kaçıran aç gözlüler utandı mı?.