"Bodrum Müzesini nasıl öldürdüler" diyesi bir yazı yazmıştım. Okur, Hüseyin Gürcan'dan bir not aldım..
"Bodrum müzesini gençliğimde gezip hayran kalanlardanım. Malta Şövalyelerinin elinden şarap içtim kalenin burcunda oturarak.
Sonraki yıllarda dostum ve arkadaşlarımla gezerken müze 'Yaşayan Müze'likten çıkmıştı. Hiç keyif vermiyordu.
Amasya Şeker Fabrikası tesislerini gezerken de eşimin çocukluk yıllarına, 1950'lere döndük. Kötü bir voleybol sahasını göstererek 'Burası eskiden yüzme havuzuydu' dedi. Sonradan doldurarak düz toprak sahaya çevirmişler."