Başbakan'ı ekranda izlerken çocuk olasım geldi. 23 Nisan dolayısıyla makamına onu ziyarete gelen küçük kız heyecanlanmış ve ağlamaya başlamıştı. Nasıl şefkatle sarıldı ona.. Sonra nasıl gülümseyerek teselli etti..
Bir insana sevgi dolu ifade, gülümseme ancak bu kadar yakışır..
O yüze, her salı gurup toplantılarında konuşurken bakın bir de.. Öfke ile bağırır, ağzına ve aklına geleni, söylerken, nasıl dehşetengiz olduğuna bakın ve karşılaştırın, düşünün.
Millet, o gülen, o sevecen yüze mi oy verir, dehşet saçana mı?.
Başbakan'ın etrafında, kendi akil ve de yürekli adamları yok mu, anlatacak?.
Benim bir sorum var.. O heyecandan ağlayan kız, ağlamasa da, mesela muhalif liderlerden biri gibi konuşsa "Bu Barış süreci ve akil adamlar hareketi vatana ihanettir" deseydi, Başbakan ne yapardı?.
O küçük kıza tokat mı atardı, yoksa, şefkatle sarılıp, bu ülke insanının barış hasretini ve barışın Türkiye'ye, ailesine, ona, sevdiklerine neler kazandıracağını, çok müşfik bir ses, çok ikna edici bir tonla ısrarla ve inatla anlatmaya mı başlar ve ikna edene dek, sabırla devam mı ederdi?.
İkincisini yapardı değil mi?. Hiç birinizin şüphesi yok.. Niye?.
O kız "Küçük" de ondan..
Şimdi, günümüzün moda, benim ısınamadığım deyimle, metafor, yani mecaz yapalım..
AKP'nin yanında, CHP ve MHP "Küçük" değiller mi?.
Bu CHP ve MHP'nin yakın ufukta seçim kazanacak halleri var mı?. Sandıkta iktidara aday, alternatif görünüyorlar mı?. Anketler apaçık ortada değil mi?. O zaman bu öfke, bu bağırma, çağırma neden?.
MHP Bahçeli, CHP Kılıçdaroğlu ve çevrelerinden ibaret değil ki.. Bu ülkede onlara oy vermiş milyonlarca vatandaş da var..
O salı öfkeleri, o milyonla vatandaşı da "Öteki" yapmıyor mu?.
Bir yanda PKK'ya el uzatarak onları eskiden olduğu gibi "Biz" yapmaya savaşmak ve bunu yaparken ülkenin büyük çoğunluğundan destek almak, öte yanda, tek günahları başka türlü düşünmek olanları "Öteye" itmek!..
Sayın Başbakan, Bu ülkede yaşayan herkes, Türkü, Kürdü, Çerkesi, Rumu, Ermenisi, Gürcüsü, Süryanisi, Lazı, AKP, CHP, MHP ve daha hangi parti varsa olusu, Fenerli, Galatasaraylı, Beşiktaş,
Trabzon, Kasımpaşa ve Çatladıkkapısporlusu, dindarı, laiki, ateisti, Budisti, daha neli varsa olusu, ve daha bölmek için kaç sebep varsa hepsilisi, yani hepimiz, kafamız, kanımız, inancımız, tarafımız ne kadar farklı olursak olalım, hepimiz bu ülkenin ulusuyuz.
Siz de sadece size oy verenlerin değil, seçim gecesi balkonlarda söylediğiniz gibi, hepimizin, tüm ulusun başbakanısınız.. Sizin gibi düşünmeyenlerin, sizi onaylamayanların, her yaptığınıza "Hayır" demeyi marifet sayanların da başbakanısınız..
Yani, o heyecanlanıp ağlayan küçük kıza sarıldığınız gibi, hepimizi kucaklamalısınız.. Biz eleştirmeye devam etsek de..
Sabırla.. Hoşgörüyle.. Anlayışla herkesi kucaklamalısınız..
Kaldı ki..
Böyle yapmanızı isteyen kaç ayet, kaç hadis var, benden iyi bilirsiniz..