Frank Sinatra bir gün "Las Vegas kumarhanelerinde 50 milyon dolar kaybettim" deseydi, herhalde ömrünü hapishanelerde tüketirdi..
Amerika'da her şey yapacaksın, bir şey yapmayacaksın!.
Yalan beyanda bulunmayacaksın..
Yalan beyanların en tehlikesi de, vergi beyanıdır!. Hayatını kaydırırlar adamın.
O Sinatra ki, ölümünün ardından kaç sene geçti, bugün hala, Vegas Mafyası ile yakın ilişkileri, şöhretinde o mafyanın parmağı ve desteği anlatılır. Yaşadığı sürece bu ilişki soruşturulmadı bile..
Neden?.
Mafyanın yerel makamlarla ilişkileri çok sağlam(!)dı, çünkü..
Geçen ay "Gangster Squad" adlı filme gidenler görmüşlerdir..
Los Angeles Mafyasının lideri Mickey Cohen (Sean Penn oynamıştı) yerel makamları, vali, yargıçlar, emniyet müdürleri dahil satın almıştı.
İdealist bir savcı onu çökertmek için Görevimiz Tehlike ekibi gibi, yasa dışı bir ekip kurmuş ve "Ayni metodlarla savaşın, işini bitirin" demişti. İşi onlar da bitiremedi gerçek hayatta. Federal Vergi Memurları (IRS) bitirdi. Tıpkı Al Capone'yi bitirdikleri gibi..
Bugüne gelelim.. Ünlü yıldız Wesley Snipes, üç yıldır hapisteydi, geçen ay tahliye edildi. Suçu vergi kaçırmak..
IRS, nefes aldırmaz Amerikan vatandaşlarına.. Vergi beyannameleri didik didik, didiklenir..
Her yıl mart ayı geldiği zaman Holly'nin nasıl heyecanlandığını bilirim. Benim Cumhuriyet'ten yazı başı aldığım 25 lira telif ücretlerini bile tam ve doğru yazmak zorundaydı beyannameye.. En ufak kusurda gözünün yaşına bakılmayacağını, adı gibi bilirdi çünkü..
Bugün ülkemizde, insanların kazançlarının vergilerini kuruşuna kadar ödediklerine inanan tek kişi var mı?.
Varsa, lütfen bana adını maillesin.. Bu köşede ilan edeceğim.. "Falanca inanıyor" diye..
Yoktur..
Oldum olası yoktur..
1957'de başladım bu mesleğe.. O zamandan beri bu ülke insanının nasıl şüphe içinde yaşadığına şahit oldum..
Vergi levhaları asmak zorunlu hale getirildi, belki "Utanılır" diye..
Öyle ya.. Adamın yatı var, uçağı var.. İş yerine gidiyorsunuz, duvardaki levhada vergisi yazılı.. "Üç otuz para!.."
Sanıldı ki, bu levhalar vicdan baskısı yapar.. Mahalle baskısı yapar.. Yapmadı..
Ne utanan çıktı, ne utandıran..
Şimdi levha mevha yok. Yasa mı değişti, dükkana gidip soran Maliyeci mi kalmadı, bilmem..
Şimdi hem de gençliğin ilahı, rol model, örnek olan, taklit edilen adam diyor ki, "Kıbrıs kumarhanelerinde 50 milyon dolar kaybettim.."
Günlerdir gazetelere bakıyorum.. Birisinde "Tamam kaybettin iki gözüm de, bu kaybettiğin 50 milyonu nerde, nasıl kazandın?. Beyannamene yazdın, vergisini ödedin mi, diye soran çıkacak mı" diye.. Tık yok..
Medyanın umurunda değil.. Maliye Bakanının umurunda değil.. Kimsenin umurunda değil..
Bu ülkede tek vergi sağlamdır..
Ay başında maaştan peşin kesilen..
Yapılan alışverişte satış fiyatının içindeki vergi de kesin gibi görülür, ama değildir. Bu vergi için fiş ya da fatura kesilmesi gerekir. Kesmediniz mi, vergi patronun cebinde kalır..
Bir zamanlar maliyeciler kapıda bekler, çıkanı çevirirlerdi, "Fişini göster" diye..
O da unutuldu..
Dün alt yazıda okudum.. Bu ülkede kaçak elektriğin biz vergi ödeyenlere maliyeti 16 milyar liraymış..
Elektrikten 16 milyar kaçıranlar, vergiden kaç 16 trilyon kaçırıyorlardır, varın hesaplayın!.
Bir defa, bu ülkenin bir numaralı vergi uzmanı, Şükrü Kızılot Hocam'dan, Vergi levhası asma işinin 25 Şubat 2011'deki Torba Yasasının içine konan bir maddeyle kaldırıldığını öğrendim.
Devletimiz vergi kaçıranların utanmasına bile razı değil demek..
İkincisi, dün Mevlut Tezel yazdı. "Kıbrıs'ta 50 milyon dolar kaybettim" diyen hazret, çark etmiş. Kulağına kar suyu kaçırdılar herhalde.. "Ben şaka ettim. 50 değil, 2-3 milyon dolar kaybettim" demiş..
Bir.. "50" dediğinde kimse "Yok canım" demedi. "Atıyor, abartıyor" demedi. Herkes inandı. Niye acaba?.
İki.. Vergi dairesiyle şaka yapılmaz.. "Şaka yaptım" lafı Frank Sinatra'yı kurtarmaz, bütün hesapları gene de didik didik edilirdi.
Gene Mevlut'ta okudum, benden kaçmış. HaberTurk'te Rahim Ak 20 yıl geriye giderek, İstanbul'da en çok vergi verenler listelerini araştırmış. "Kumarbaz, bugüne dek toplam 2.5- 3 milyon lira vergi ödemiş olabilir en fazla" diyor..
Türk Maliyesine 20 yılda ödediği, şaka yaptığını kabul etsek bile Kıbrıs Kumarhanelerine ödediğinin yarısı.
Peki nasıl başarmış bunu?.
Maliye Bakanımız, kamu vicdanının nasıl yaralı olduğunun farkındadır, sanırım!.