Alayı vala ile açılan, göklere çıkarılan Trump Towers'a ilk defa gittim, tiyatro için..
Tatsız!..
İlk izlenimim.. Sonu Astoria gibi olur..
İnsanların oraya gitmeleri için sebep yok..
Bir defa erken açılmış.. Yarıdan fazlası boş.. İkincisi.. Açılanlar içinde cazip olanı, insanı çekeni yok..
Marka olursun, tamam.. Ucuz olur, alt ekonomik guruplardan insan seçersin, tamam.. Harika vitrin düzenlemeleri yaparsın.. Hele yılbaşı ise öyle bir süslersin ki, vitrin bakmaya gelir insanlar, tamam.. Hiç biri yok..
Food courtta bile insanı çeken "İsim" yok!..
Ünal'la iki saat, tam iki saat dolaştık, iki tur attık içinde "Bir şey kaçırmış olmayalım" diye..
Yok.. Bu kadar sönük, bu kadar baştan savma bir AVM yapmak için uğraşmak gerek..
"Oturup bir şeyler yiyelim" dedik. Her yürüyen merdivenin, her asansörün çıkışında "Teras Bahçe- Restoran" diye bir yer yazıyor. Yanında bir ok.. Yukarı gösteriyor.. Aşağı gösteriyor.. Çapraz gösteriyor.. U dönüşüyle iniş, çıkış gösteriyor.. Hepsini yaptık..
"Teras bahçe" diye bir yer yok.. Güvenlik görevlilerine, temizlikçilere soruyoruz. Bilen yok.. Ünal "Ana kapıda bir İnformation var, ona soralım" dedi, iki saat biterken.. Gittik. Sorduk.. Cevaba bakar mısınız?. "
Henüz açılmadı!.."
Açılmadı da, o yol tarifleri ne, o zaman, onlarca.. Açılınca yazsanız olmaz mı, milleti eşek yerine koyacağınıza..
Neyse ki hemen orda Midpoint varmış. Oraya girdik.. Aman ne tatlı, ne şirin servis elemanları.. Karşılamadan, uğurlamaya kadar.. Kaçan keyfimizi orası düzeltti..
Bir daha gider miyim?.
Sadece tiyatro için!..