Ne yazık ki günümüzde, asıl şimdi günümüz Türkiyesinde fevkalade güncelleşen "Dava"yı yazacak bir Kafka daha yok!..
Suçunun ne olduğunu, niye içerde tutulduğunu bilmeyen gazeteci Soner Yalçın bugün gene yargıç karşısına çıkacak..
Ümidim var mı?.
Yok!..
Geçen duruşmalardan farklı bir durum yok ki..
Yargıç gene "Tutukluluğunun devamına" diyerek erteleyecek ve Soner demokrat ve liberal (Sevsinler) Türkiye'de bir yılbaşını daha "İçerde" geçirecek.. Bizler utanmadan, sıkılmadan "Dışarda" yeni yıla girerken..
Tek delil bilgisayar.. Herkesin, dünyanın her yerinden, her zaman hackleyebileceği, virüs atabileceği, istediği her şeyi girip, silebileceği, kötü niyetlilerin her zaman montajlayabileceği bir alet..
Böyle bir alet hangi "Adalet" sisteminde delil olur, delil kabul edilir?..
En uzman bilirkişiler, üniversiteler, TÜBİTAK "Bilemeyiz" dediler..
Soner hakkında en yargısız, en acımasız infaz yapanlar bile "Bilgisayarda suç olan satırları onun yazmış olması kuvvetle muhtemel" diyebiliyorlar ancak..
"Muhtemel" diye, "İhtimal" diye insanlar içerde tutulur mu, demokrasilerde?.
Tutulursa o rejimin adı ne olur?.
O rejimlerde Kafkalar çıkıp "Dava" yazmazlar mı?.
Biz ne yaparız?..
Nutuk söyleriz, nutuk yazarız..
Ee!.. Öyle demişler ya..
"Neler yapmadık bu vatan için..
Kimimiz öldük, kimimiz nutuk söyledik!.."