Yani tiyatroya giderken, harika iki oyuncu izleyeceğimi biliyordum, oyun hakkında hiç bir fikrim yokken..
Niye emindim oyunculardan..
Çünkü biri, Mutluluk filminde hâlâ unutamadığım bir performans ortaya koyan Özgü Namal'dı..
Öteki, Cam'da, Afife Ödülü alan bir oyunculuk sergileyen Selen Uçer..
Ama, Özgü ve Selen beni, sadece beni değil, izleyen herkesi şaşırttılar.. Beklentilerin çok çok üstüne çıktılar..
Yani, inanın şimdi onları anlatacak sözcükler seçemiyor, cümleler kuramıyorum..
1955'ten beri Türkiye'de, 1980'den beri, dünyada, dünyanın en ünlü tiyatrolarında oyunlar izliyorum.. O performanslarla teraziye koyuyorum. Tartmıyor..
Öylesine harika üstü harikaydılar Özgü ve Selen.. İnanın, dünyada oynamayacakları, yakışmayacakları sahne yok!..
"Tiyatro öldü.. Tiyatro bitti" diyenler "Kuçu Kuçu"ya gitsinler..
Heyecandan oyunun adını yazmayı unuttum bakın..
Kuçu Kuçu, Fabrice Roger-Locan adlı bir Fransız yazarın "Chien Chien/ Köpek Köpek" oyunundan Kerem Ayan'ın uyguladığı değil, adeta yeniden yazdığı bir "Acı Komedi!.."
Acı Komedi!. Bu lafa da dikkat.. Bana ait değil. Fransa'daki performansın ardından, o ülke uzmanları öyle demişler..
"Komedi"yi bilirsiniz.. Ama başındaki "Acı" sıfatının ne anlama geldiğini görmek için oyunu izlemelisiniz..
Kerem Ayan adını ilk defa duyuyor olmak benim ayıbım kesin. Çünkü sadece iyi bir yazar değil, çok da iyi bir yönetmen..
Rahatlıkla oraya buraya çekilebilecek ve baştan çıkarılabilecek oyunu, olağanüstü sahneye koymuş. Bir yanda müthiş bir disiplin, öte yanda oyunculara, güçlerini gösterebilecekleri özgürlük.. Bu dengeyi kurmak her babayiğidin harcı değil..
Özgü ve Selen, hani Erol Simavi'nin Göçek'te adası var ya, onun gibi bir minik tatil adasına tekneyle gelen iki kadın.. Eşleri bir iş toplantısından çıkıp helikopterle onlara katılacaklar, iki saat sonra..
Kadınlardan biri (Selen), adanın sahibi zengin işadamının, öteki (Özgü), o şirkette çalışan üst düzey memurun eşleri.
Kocalarını beklerken, birer içki alıp sohbete başlıyorlar.. Şişenin dibine yaklaşıldıkça, sohbet sürprizlerle açılıyor ve gelişiyor.. Komedinin "Acı"sı tokat üstüne tokat gibi patlamaya başlıyor, art arda..
Oyunculuk, üstün oyunculuk ordan itibaren gerekiyor işte..
Roger- Lacan çok ama çok zor roller yazmış oyuncularına..
Ama Selen'le Özgü için "Zor" yok..
Nasıl yakışıyorlar rollerine.. Nasıl kotarıyorlar..
İki zarif kadınken, iki mahalle karısına dönüşüyorlar, bir anda mesela..
Biri panter olup saldırırken öteki kedileşiyor, anında.. Sonra roller değişiyor.. Kedi panterleşiyor, öbürü siniyor..
Oyunun sürprizlerinin tadını kaçırmamak için ip ucu vermek istemiyorum. Bu yüzden konuyla ilgili ayrıntılara girmiyorum...
Ama bakın, şurası açık.. Oyun Bülent Ortaçgil'in sanki Kuçu Kuçu için özel yazılmış şarkısı "Benimle oynar mısın" şarkısı ile başlıyor ve bitiyor..
Yani, iki kadın, birbirleriyle oynuyorlar.. Ama nasıl oynuyorlar?.
Dekor/ Kostümler çok şirin, çok şık.. (Gamze Kuş.) Işık tasarımı mükemmel.. (Arek Nişanyan).
Yani.. Kuçu Kuçu'da "Harika" olmayan hiçbir şey yok..
Son yılların en güzel oyunlarından biri.. Mükemmel sahneye konmuş ve muhteşem oynanmış.. Aysa Prodüksiyon'a bin teşekkür..
Gidin görün.. Demesi kolay.. Nerde?.
İstanbul'da tiyatroların devamlı salonu pek yok.. 15 milyonluk kentte hep turnedeler..
Ben en yeni Trump Towers Salonunda seyrettim. Kulisi yetersiz, ama salon mükemmel..
Siz nerde ve ne zaman izleyebilirsiniz..
www.aysaorg.com yazıp tıklayacaksınız..
Karşınıza benim gibi internet özürlüler için bilmece gibi hazırlanmış ve de güncellenmesi unutulmuş bir site çıkacak. O siteyi çözebilirseniz, hangi oyuna ne gün, nerde ulaşabileceğinizi göreceksiniz.
Beceremezseniz, tek çareniz, gazete reklamları.. Hürriyet eki Keyif'te tiyatro ilanları var, mesela. Cumhuriyet de pazartesiler tiyatro programları yazıyor, o hafta için. Artık şansınıza..
Yani.. Son yılların en güzel yazılmış ve en güzel oynanmış oyunlarından birini, belki de birincisini, bu ülkede izleyebilmeniz şansınıza, ya da azminize kalmış..
"Ben bu oyunu izleyeceğim" diye inatçı bir savaş vermeniz gerek ki, bu "Efsane" performansı, bu Özgü ve bu Selen'i seyretme hakkını kazanabilesiniz..
Ama inanın, başarabilirseniz "Değdi" diyeceksiniz..
Ben mutlak ve en azından "Bir daha" izleyeceğim..
Nerde?.. Ne zaman?.. Nasıl?..
Ah bir bilebilsem?..