Nasıl sevindim, Beşiktaş basketbolda şampiyon olduğu an.. Yani Allah sizi inandırsın, fasulye ligde Galatasaray şampiyon olurken bu keyfi yaşamadım..
İmkansızlıklar içinde, nerdeyse beş kişilik bir takımın, o devler (!) arasından şampiyon çıkması harika bir şeydi.. Önce Galatasaray'ı devirdiler, sonra Efes'i.. İki rakibin de imkanları Beşiktaş'ı katlardı oysa..
Ama Galatasaray da, Efes de, her şey var, "Koç" yok!.
Oktay Mahmudi "Beş numara" transfer etmeme inadı yüzünden Galatasaray'ı hep eksik bıraktı, geri kalanlardan iki Beşiktaş çıkaracak ekip kurmuşken. Alınan adamların hepsini nedense Oktay Mahmudi'nin menecerinin getirdiği iddialarına da cevap verilmezken. Mahmudi, elindeki kadroyu da her maçta olacak en kötü şekilde yönetti. Kovulması gerekirdi. Bir de naz yapıyor.. Yeni sezonda 500 bin euro zam istemiş.. Kaşındı..
Efes her yıl tonla para harcıyor, ortaya çıkan fos.. İşe bakın.. Efes, bu kadrosu ile iki takım yapar, ikisi de Beşiktaş'ı yener, aslında..
Ama bir türlü adam gibi bir koç bulamıyorlar ya, yıllardır.. Bu seneki tam şenlik. Patronun Yunan ortağı tavsiye etmiş, işsiz bir Yunanlıyı.. Adam, maçın son çeyreğinde, Beşiktaş'ın bir türlü durduramadığı, eli en sıcak, 19 sayı atmış Kerem Tunçeri'yi yanına aldı, 6 dakika oturttu..
Her anlamda kötü yönetilenlerin başarılı olmamaları lazım..
Onlara bu fırsatı vermeyen, sene boyu yürekten oynayan ve katıldıkları üç kupayı da çok dar kadrolarına rağmen, çok iyi yönetilerek (Ergin Ataman) kazanmayı başaran Beşiktaş, beni basketbolda Beşiktaşlı yaptı bu yıl!..