Dansçı Tunca Bakan'ın adı, Hurrem Balesini anlattığım yazıda hâlâ çözemediğim bir sebeble Tunca Okan olarak çıkmış. Dün düzeltirken "Herhalde Tuncan Okan da anılmak istedi" dedim..
Bu defa da Tuncan'ın adı Tunca diye çıkmış.. Kim dokunuyor, hangi el?. Tuncan, bu ülkeye çağdaş sinema eleştirmenliğini getiren, filmlere verdiği yıldızlarla olay yaratan adamdı. Namık Ağabey (Sevik), spora uyguladığı "Yıldız Sistemi"ni ondan almıştı.
En iyi oyuncu üç yıldız aldı, aylarca.. Dört yıldızı kim alacak diye nasıl merakla beklemişti bütün sporseverler.. Hâlâ hatırlarım. Bir Galatasaray maçında kalesini resmen kapayan Adalet (Öyle bir takım vardı) Kalecisi Ömer almıştı (****) diye.. Şimdi yıldızlar kimin umurunda.. Erken baskı.. Dakka 20, yıldızlar notlar veriliyor.
..Ve..
Asıl büyük hata nerden aklıma yanlış takılmışsa, yıllardır görmediğim ve haber almadığım Kayhan'ı genç yaşta kaybettiğimizi yazmışım oysa Kayhan hayatta.
..Ve de..
Kenan Işık soruyor..
"İsa'dan bin yıl önce inşa edilen Aspendos bugün kaç yaşındadır?."
a) Bin
b) 2 bin
c) 3 bin
d) 4 bin..
Fen Fakültesi öğrencisi yarışmacı yanıt veriyor.. "2 bin.."
Dün gece öyle olsa, bugün yer yerinden oynamıştı değil mi?. Oysa salı günü benim sayfamda oldu. İsa'dan bin yıl önce yapıldığını yazmışım bir cümlede.. "2 bin yıldır dimdik ayakta" demişim öbür cümlede..
Okurken şaşkına döndüm. Koştum geldim, bilgisayarı açtım. Aynen öyle yazmışım.. Ama benden sonra Yasemin okudu. Ondan sonra editörüm Fikret okudu..
1+2=3'ü bilen biri yok mu aramızda..
Hayır.. Mesele bilmemek değil demek.. Bir şey insanı yanıltıyor. Hatta bazen böyle serial yanıltıyor.. Okur çoğu zaman fark ediyor böyle bir dalgınlığı.. Ama gazetede olmaması lazım. Olmaması için de işi "Düzeltmek" olan, profesyonel düzeltmen/musahhihlerin gazete kadrolarına geri dönmesi lazım..
Ah Ahmed Arif Ustam ah.. Sen olacaktın da ben "2 bin" yazacaktım. Elinde pirinç sütun çubuğu ile odama fırtına gibi dalardın, "Utanmıyor musun" diye..
O koca Ahmed Arif, düzeltmenimizdi bizim, ne mutlu bana.. O zaman öyle edebiyat ustaları yapardı bu işi.. Türkçe dahil, her şeyi düzeltmek için. Şimdi ne yazsan giriyor. Bazen yazmadıkların bile..