Hemen, ama hemen, hiç vakit kaybetmeden çocuklarınızı ellerinden tutun ve "We Bought a Zoo/ Bir Hayvanat Bahçesi satın aldık" filmine gidin. Sinemalarımızda Düşler Bahçesi adıyla oynuyor..
Amerikalılar bu filmi, tatil sezonu için çekmişler.. Biz de tatilde oynuyor, mümkün olduğu kadar fazla çocuk görsün diye.. Ama yanılmayın.. Çocuk filmi değil. Biz Ünal'la iki kazık kadar herif, başından sonuna, nasıl zevkle, keyifle, mutlulukla izledik, bilemezsiniz..
Yapımcıların bir de amacı var.. Bu kafayı üşütmüş, marjinal "Hayvancılar"ın, çocuklarla hayvanlar arasına girmelerine, hayvanat bahçelerini lanetlemelerine de karşı çıkmışlar.. Eğitimciler, çocukların sağlıklı büyümelerinde hayvanlarla birlikte olmalarının öneminin altını o kadar net çiziyorlar ki, karşı tepki başladı, tabii..
Matt Damon, genç eşini kanserden kaybetmiş, 14 yaşındaki oğlu ve 7 yaşındaki kızına hem annelik, hem babalık yapmaya çalışırken, bir yandan da yeni bir hayat kurma savaşına girişiyor.
Yeni hayat, terk edilmiş bir hayvanat bahçesini almak, çocuklarla birlikte oraya yerleşmek ve bahçeyi yeniden insanlara ve çocuklara açmak..
Başından sonuna hayvan sevgisini aşılayan, ama bu işi insanın kafasına tokmakla vurmadan yapan, dünya güzeli bir film.. Hem de nasıl duygusal.. Kaç sahnede gözlerim nasıl doldu, bilemezsiniz..
Çok güzel çekilmiş.. Çok güzel de oynanıyor.. Hele 7 yaşındaki küçük kızı oynayan Maggie Elizabeth Jones olağanüstü.. İki kere olağanüstü. Bir defa olağanüstü şeker bir kız. İkincisi olağanüstü oyuncu..
Matt Damon ve Scarlett Johanson'u söylemeye gerek yok.. Ne var ki filmdeki herkes iyi oynuyor.. Hayvanlar dahil.. Hele o ihtiyar kaplan..
Müzikler o kadar güzel seçilmiş ve yerleştirilmiş ki.. Bu filmin soundtrackini bulmak lazım mutlak..
İşin en güzel yanı.. Film gerçek bir öyküden alınmış. Matt Damon'un canlandırdığı, filme konu olan biyografik kitabın yazarı Benjamin Mee, hayvanat bahçesini ilk ziyaret eden aile rolünde iki çocuğu ile birlikte görünüyorlar, kısacık..
Filmin bir sahnesinde hayvanat bahçesinde çalışan 12 yaşındaki bir küçük kız, bahçeyi ayakta tutmak için her şeyden vazgeçen Scarlett Johannson'a sorar..
"İnsanlarla hayvanlar arasında bir tercih yapmak zorunda kalsan, hangisini seçerdin?.."
Scarlett'in sessizliği uzun sürünce küçük kız konuşur..
"Ben de seçemezdim.."
(Alt yazılarda küçük kızın yanıtını " İnsanlar" diye çevirmişler, ne yazık ki..)
Bu filme gidin.. Gidin ve gelecek kuşakların hayvan ve sevgisi ile büyümelerini, paylaşımcı, yani "İnsan" olmalarını istiyorsanız, çocuklarınızı hayvanlardan ayırmaya çalışanlarla savaşın!..
