Dört aydır içerde bulunan Deniz Feneri tutuklularını mahkeme serbest bıraktı. "Uzayan tutukluk, yargısız infaza dönüşür" diye.
Şike tutuklularını da Meclis bırakıyor. Tutuklu yargılanmalarını önleyecek yasa değişikliği, hem de bir hafta gibi kısa bir zamanda, dört partinin tarihte ilk defa bir araya gelişi ile yapıldı. (BDP'nin sonradan imza çekmesi palavra.. Göstermelik.) Cumhurbaşkanı yasayı imzalar imzalamaz, yargılamaların tutuksuz devamı başlayacak..
Ben başından beri "Tutuksuz yargılama"yı savundum. Gerekirse ağır kefaletler koyup, suçsuz insanı bir gün bile içerde tutmamak, benim hukuk ve demokrasi anlayışımın gereği.
"Suçsuz olduklarını nerden biliyorsun?."
Bilmiyorum. Bildiğim, inandığım "Suçu kanıtlanana ve kesinleşene kadar herkesin suçsuz olduğu"dur.
Şimdi sorum.. Nerdeyse dört yıla yakın içerde bulunan ve haklarında tek mahkûmiyet kararı olmayan yüzlerce general, subay, astsubay, bilim adamı ve gazetecinin tutuksuz yargılanmalarını kim sağlayacak?. Mahkemeler inatla ve ısrarla sağlamadıklarına göre..
Kime mi soruyorum..
Bu konuda benimle ayni fikirde olduğunu Deniz Feneri kararı akşamı açıklayan, ama o günden bu yana hiçbir eyleme girişmeyen Bülent Arınç'a.. AKP'nin ve hükümetin iki numaralı adamı, en dobra, inandığını hiç çekinmeden söyleyen "Ağabey" olarak bilinir, bu yüzden en keskin muhaliflerinden bile saygı görür..
Sayın ve de Sevgili Arınç,
Sizi rahatsız eden konuda ne zaman harekete geçeceksiniz?. Ne bekliyorsunuz?.