Gece, gündüz, iş günü, tatil günü, sahil yolunu çok kullandım. Acelem yok. Yarışır gibi gitmekten nefret ederim. Yaşam ilkem, hayatımın her evresinde geçerli.. Yolu yaşarım.. Otoban gürültüsü ve siniri yerine, sahilde, mis gibi deniz havası ve güzel manzara içinde, müzik dinleyerek gitmek, yolu yaşamaktır.
Hava alanından kente gelirken, özel acelem yoksa, seçtiğim yol sahildir, hep mesela..
Bu yoldan çok gittim geldim.. Genelde boş olduğu zaman, insanların gaza bastıkları, hatta gece yarısı yarıştıkları güzergahtır, burası.. Bu yüzden çok da ölümcül kaza olmuştur. İyi kontrol altında tutulması gerekir..
Şimdi bakın..
Bugüne dek sahil yolunda iki kez trafik polislerini gördüm. İkisinde de çevrildim.. İkisi de cumartesi gecesi saat 12'den sonraydı.
İlkinde Ataköy'e gelmiştik ki, gaza basanlardan bayağı rahatsız oldum. Ortada ekip falan da yok. Ercan'a "E-5'e geçelim" dedim.. Sahil yolunu Ataköy'e bağlayan tünelin altına girer girmez, iki trafik polisi yolumuzu kesti. Oraya pusu kurmuşlar sanki.. Sıraya girdik. Çünkü gireni çeviriyorlar. Sıramız geldi. Ercan'a alkol üflettiler. Bir şey çıkmadı tabii.. Devam ettik.. Ataköy'de marina, marinada barlar var ya.. Tam ora çıkışı tünele saklanmışlar..
İki hafta geçti. Gene bir cumartesi gece yarısı, gene sahil yolundayız. Gene millet gazlıyor, gene ortada trafik ekibinin izi yok. Ataköy'e gelince şeytan dürttü. "Sap" dedim Ercan'a.. Ayni tüneli geçerken gene çevrildik. Orası pusu yeri.. İstanbul trafik polisinin işi de, sadece alkollü sürücü yakalamak.. İşte o aradaki "Sadece" lafı olmasa, o polisleri alınlarından öpeceğim. Alkollü sürücülerle mücadele etmek ve bunu "Caydırıcı" düzeyde yapmak harika bir şey..
Dünyanın hangi uygar ülkesinde insanlar alkollü direksiyona oturmaya cesaret ediyor?. Adamı, doğduğuna pişman eden kurallar var.. Çünkü alkollü kullandın mı, sadece kendinin değil, başkalarının da hayatını riske sokuyorsun. Alkollü direksiyona oturmak, cinayete teşebbüs gibi bir şey..
Önlemenin iki yolu var. Ağır cezalar koymak ve uygulamak..
Trafikte insanları kurallara uymaya zorlayan şey, eğitim falan değil.. Palavra o..
Emniyet şeridini, hem de kaza anında, hem de ambülans sirenleri ortalığı inletirken kilitleyen Ferrarili, Porcheli, Mersedesli o. çocuğu eğitimsiz öyle mi?.
Prof. Ali Atıf Bir hocam yıllar önce anlattı bana.. Bir dünya standardı var. Algılanan Yakalanma Riski.. AYR.. Yüz üzerinden bir cetvel.. Bir ülkede AYR 100'e ne kadar yakınsa, o ülke trafiği o kadar güvenilirdir. 0'a ne kadar yakınsa da, O. Çocukları'nın sayısı o kadar artar..
AYR'yi 100 yaklaştıran şey, cezaların ağırlığı ve hemen her ihlalde yakalanma ihtimalinin yüksekliği.. Yani yakalanırsan canın yanar ve yakalanma ihtimalin de yüksek..
Amerika'da, Nevada'nın ıssıçöllerinde giderken, izmariti çöle fırlatmama üzerime adeta uçarak engel olan kayınvalde ve Holly'yi davrandıran Amerika'da hele oralarda AYR'nin nerdeyse 90 oluşu..
"Bir saattir insan görmedik" dedim kayınvaldeye.. "Şu dev kaktüsler var ya.. Onların arkasından bir motosikletli polis fırlar şaşarsın" dedi.. Öyle yerleşmiş yakalanma korkusu..
Bizde sokaklar leş.. Hele sigara yasağından sonra tüm caddeler doğal küllük. Yayası fırlatıyor, arabalısı atıyor.. Bunlarla mücadele edecek kim?. En başta medya.. Gelin Sabah gazetesinin önüne bir bakın..
Orası polis ve gazeteci dolu.. İzmarite basmadan adım atamazsınız..
Şimdi İstanbul Trafik Polisi, alkollü sürücülerle gerçekten harika mücadele ediyor. İçenlerin hepsinin yüreğine "Yakalanma korkusu" yerleşti. Ceza da ağır. Para.. Ehliyeti geri alma.. Ve şimdi bir de Yargıtay kararı.. Hapis cezası.. Polis içkili yakalarsa direksiyonda.. O gece nezarette.. Ertesi gün savcılık ve mahkemede.. Ve de işte Yargıtay kararı.. Mahkumiyet..
Hadi için de, sürün bakalım..
Peki ötesinde.. Alkollü araba sürme dışındaki trafik suçlarında durum ne?.
Emniyet şeridi ihlali.. Kırmızıda geçme.. Dönülmezde dönme.. Park edilmezde etme.. Emniyet kemeri bağlamama.. Direksiyonda cep telefonu kullanmayı geçtik. Adam mesaj yazıyor hem de trafik polisinin önünden geçerken.. O derece pervasız..
Niye?.
İstanbul Emniyet Müdürüne sorsam haksız mı olurum, "Siz İstanbul trafiği ile mi uğraşıyorsunuz, yoksa "Sadece" alkolle mi" diye?.
Yarın devam edeceğim..