Fenerbah çe Stadı derme çatma bir ahşap tribünden ibaretti o zaman.. Yazları Necati Dayıma giderdim.. Kadıköy'de otururdu.. Ben ortaokul öğrencisi..
Dayım Fenerbahçeliydi ve Fenerbahçe muhabiriydi. Aileye gazetecilik tohumlarını atan odur..
Fener Stadına giderken peşine takılırdım.. O futbol antrenmanına bakardı.. Ben kenarda sessiz sedasız çalışan atletlere..
Erdal Akkan'ı öyle tanıdım işte.. Türkiye rekortmeni yüksek atlamacıydı.. Milli takımın yarısından fazlasıydı Fenerli atletler..
Ekrem, Muzaffer, Osman, Turhan, Ferhan.. Hemen hepsiyle tanıştım. Sonra ben gazeteciliğe başlayınca, hele her gün atletizm yazmaya başlayınca, hepsiyle arkadaş da olduk..
Erdal ne tatlı bir adamdı, çok iyi atletliğinin yanında..
Bir ölüm ilanı.. Hepsi o..
Bu ülkede atletizmin doğuşuna imza atanlardan biri ölmüş.. Spor sayfalarının haberi yok.. O sayfaları hazırlayanlar içinde "Erdal" adını bilen yoktur.. Oturur, bilmem nereli bilmem kimin palavra transfer haberini manşet çekerler ama Erdal Akkan'ı bilmezler.
Ardından iki satır yazmayı bilmezler..
Nur içinde yat, Erdal..
Seni unutmayan bir kaç kişi kaldık bu ülkede merak etme..