Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

İnsanlar ve makinelere dair..

"Şimdi gazete büyük bir yatırımla mükemmel bir programa geçiyor. In Design adlı bu sistem bizi çok rahatlatacak ve hataları neredeyse sıfıra indirecek. Belki biliyorsunuz, bir ekip halinde geçen yıl Amsterdam, Madrid ve Londra'da gazeteleri ziyaret edip bu sistemi inceledik. Ayrıca yıl boyunca yazılım şirketleri dünyanın dört bir yanından gelip bizi bilgilendirdi. Bu sisteme yavaş yavaş geçmeye başladık dolayısıyla biraz sorunlar yaşanıyor. Bunun da etkisi oldu ama yine de hiçbiri mazeret değil.." dedi, Sevgili editörüm, Fikret.. (Eser).
Pazar sabahı gazetemi almış, masaya yaymış, kahvemi de yanına koymuşum.. Güne başlayış keyfim.. Benim sayfayı açtım ve dona kaldım.. Tepede, iki gün evvelki yazımın başlığı, üstelik son kelimenin tamamı da yazılı değil..
Hadi bir gün evvelki başlık olsa, bir mantığı var.. Cumanın başlığının bir bölümü, pazara nasıl manşet olur?..
Yani "Sabotaj" olsa, bu kadar aptalca olmaz..
Fikret'i aradım hemen.. Onun da başından kaynar sular döküldü..
Az sonra aradı ve anlattı..
Dünyanın en ileri yazılım sistemlerinden birine kurban olmuşuz. Bilgisayar bize bir azizlik yapmış..
Yılların gerisine götürdü düşüncelerim beni..
Lufthansa'nın davetlisi bir Türk gazeteci gurubuyduk.. Cüneyt Ağabey organize etmişti.. Bir ben kaldım o guruptan bugün.. Cüneyt Ağabey gitti.. Abdüş (Abdülkadir Yücelman) gitti.. Haluk Ağabey (Durukal) gitti.. Frankfurt, Bremen ve Phonix'i kapsıyor gezi.. Bir Lufthansa pilotu nasıl yetişir, onu göreceğiz..
Mükemmel bir eğitim sistemi.. Frankfurt'ta ilk uçuş bilgileri, sonra similatör denen bilgisayar oyunu gibi aletle sanal uçuşa başlama..
İkinci aşama Bremen'de.. Küçük uçaklarla havaya ilk çıkış.. Son aşama Arizona.. Orada artık büyük uçaklarda eğitim bitiyor..
Bu arada, en gelişmiş uçakları da tanıyoruz..
Otomatik pilot akıllara seza bir bilgisayar.. Pilotun yaptığı her şeyi yapıyor..
Son gün, Lufthansa baş pilotu karşımıza oturdu.. Sorularımızı yanıtlayacak..
"Bu kadar mükemmel aletler varken, niye hala insanlar kullanıyor uçakları" dedim.. "Havada uçak dümdüz uçarken otomatik pilota bağlanıyor da, iniş ve kalkışlarda niye insanlar geri alıyor kumandayı.."
"En mükemmel alet, insandır da ondan" dedi, baş pilot..
İstatistikleri açıkladı.. Pilotaj hatası dediğimiz şeyde, bilgisayarın hata payı, insanın hata payından yüksek, yıllık ortalamalarda.. Bu bir..
İkincisi.. Alet, sonunda insan yapımı.. İnsan beyninin aklına gelen durumları çözmek için planlanmış, dışına çıkamıyor.. Oysa insan beyni, o ana kadar hiç yaşanmamış, akla gelmemiş durumlarda dahi anında çözüm üretmek gibi, makinelerde, robotlarda olmayan bir yeteneğe sahip..
Bu yüzden makine bir yere kadar insanın yerini alıyor.. Bir yere kadar.. Ötesi gene insan.. Doğanın en mükemmel yaratığı, en mükemmel makinesi, insan!..
Gazetecilikte, bilgisayar teknikleri geliştikçe, insan unsuru azalmaya başladı. Geniş kadrolar hızla daraldı. Beş, on kişinin yaptığını bilgisayar tek başına yapmaya başladı.. Gerek gazetenin hazırlanması, gerek baskısı için gerekli kadrolarda büyük tasarruflar sağlandı..
Mesela..
Ben yazımı yazardım. Bir insan dizerdi. O dizilmiş yazıyı bir ikinci insan okur, düzeltirdi.
Sayfa hazırlanırken, sayfa sekreteri, en azından başlıklara bir daha bakardı.. Üçüncü kontrol.. Kalıptan önce sayfanın kopyası alınır, bir sorumlu o sayfayı baştan aşağı kontrol ederdi, dördüncü adam.. Kalıp çıkarılınca, baş makinist eline verilen karton kalıbı, kurşuna dökmeden bir daha okurdu.. Beşinci adam.. Baskıdan ilk çıkan gazete, hem makiniste, hem de yazı işlerinde son sorumluya verilir, gözden geçirilmesi sağlanırdı.. Altıncı ve yedinci adamlar..
Şimdi bu yedi adamın yedisinin de işini bilgisayar yapıyor.. Makinelere o kadar güveniyoruz ki, ara adamları kaldırdık..
O zaman da işte bu oluyor..
Dünyanın en ileri gazetecilik yazılım sistemi İn Design, insan yerini alamıyor..
Bir stajyerin dahi anında farkına varacağı bir hatayı, bilgisayar, görmüyor, okumuyor.. "İki fiyasko.. İki harika" başlığı makinede kaybolup gidiyor.. Aletin hafızasında her nasılsa takılıp kalmış iki gün evvelin başlığının bir bölümü, yazımın tepesine geçiyor.. "Saygısızlık ve sorumsuz.."
Makinelerin insanın yerini alması, bilim kurgu filmlerinin fantezisi olarak kalacak..
İnsan denen mükemmel yapının yerini alacak makine mümkün değil.. Çünkü o makine de insan yapımı..
Yani makine, insanın yaptığı kadar kalmaya mahkum..
Oysa insan, her duruma ve koşula çözüm üreten ve her ürettiği çözümle gelişen, gelişmesi asla bitmeyen bir muhteşem yaratık..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA