HANNA.. Görünüşe göre dünya beğenmiş.. Ben beğenmedim.. Ayrıntılara gerek yok. Bir adam.. Bir bebek.. Finlandiya'nın kuzey kutbuna yakın noktalarında, tek başlarına yaşıyorlar. Adam kızı, tam bir suikastçı olarak yetiştiriyor. Acıma, üzülme duyusu yok.. Bir kungfucuyu yere serecek kadar güçlü ve hünerli..
Arapça, japonca dahil, önemli her dili, yaşam için gerekli her şeyi bilerek..
Falan filan..
Sonra.. Sonrası faso fiso.. Kız hazır olunca dünyaya dönüyor, insanlar arasına karışıyor.. Niye?.
Palavra..
Hanna, bana sorarsanız, bittiği noktada başlıyor.. Hasan Sabbah'ın haşhaşinlerini aratmayacak bu kız, muhtemelen gelecek filmlerde suikastlere başlayacak da, biz bu insanüstü yaratığın nasıl ortaya çıktığını öğrenmiş olacağız, bu "Önsöz"le..
Film hoş bile değil, boş.. Ama oyunculuk mükemmel.. Hanna'da ilk kez izlediğim Saorsie Ronan'a bayıldım. Oscarlı Cate Blanchett gene müthiş. Oscarsız ama, tonla ödüllü Eric Bana da öyle..
Ben aslında filmdeki herkesin oyunculuğuna bayıldım..
Filme giderseniz, sayın bakalım, kaç kişi öldürülüyor.. Ben sayamadım da..