326!.. Dört eksik.. AKP Lideri Recep Tayyip Erdoğan'ın, aklından geçen Anayasa'yı bildiği gibi yapmasına yetecek sayıdan 4 eksik..
330 olsaydı, Anayasa kimseye sormadan yapılır, referanduma sunmak için yeterli 330 oyu alır, halk oylamasından da kolayca geçerdi.
Sandıktan 326 milletvekili çıktı..
4 eksiğin lafı mı olur?. Zamanında 11 eksiği olan Bülent Ecevit'in, 11 yeni bakanlık kurarak, hem de kimleri nasıl transfer ettiğini, Güneş Motel öykülerini yaşayanlar iyi bilirler..
Hele bugünkü ortamda, hele Türkeş'in oğlunu bile kendi listesinden milletvekili seçtiren Erdoğan için böyle 4 transferin lafı bile olmaz..
Olmaz da..
Recep Tayyip Erdoğan'ın her şeyini tartışabilirsiniz.. Ama bir tarafı var ki, tartışma götürmez..
İnancı.. Samimi, yürekten bir inançlı olmadığını kimse söyleyemez..
İçine doğduğu aile, çevresi, mahallesi, okulu, eğitimi, yani bugünkü Recep Tayyip Erdoğan'ın temelini atan bütün unsurlar, "İnanç" üzerineydi. O zaman, o çocuğun, o delikanlının, o genç adamın başka nasıl büyüdüğünü, olgunlaştığını düşünebilirsiniz ki..
Şimdi o "İnançlı" adam, halkın yüzde 50'sinin oyunu alıp, tek başına iktidara gelen, Recep Tayyip Erdoğan, 4, sadece dört eksik kalmasını bir "İlahi İşaret" olarak görür mü?. Görmeli..
"Demokrasiyle, sandıkla 'Yukardaki'nin ne alakası var" diyemez. AKP, üst üste üç seçim kazandıysa, bunda, "Ilımlı İslam" tavrının en önemli rolü oynadığını en iyi kendisi biliyor çünkü..
Bir ülkede "İnanç" sandığa yansıyorsa, o zaman "İnançlı" liderin "Niye 4 eksik kaldık" sorusunun yanıtını "İlahi İşaret" olarak algılaması gerekiyor.
Neyi işaret ediyor peki?..
"Uzlaşmayı.. Herkesi kucaklamayı.."
"2007 Balkon Konuşmasında söylediklerini, vaad ettiklerini bu defa yap" diyor, işaret, açıkça..
Yapmalı..
Ötekiler uzatılan eli sıkmasa da, ötekiler sövmeye devam etse de, "Efendim ben elimden geleni yaptım" özrü arkasına sığınmadan, artık gerçek barış, artık gerçek demokrasi, artık gerçek özgürlükler (Başta ifade özgürlüğü), artık tartışmasız tüm insan hakları, artık tam tarafsız ve hızlı işleyen bir yargı isteyen 74 milyonu kucaklamalı, gavura kızıp oruç yeme yerine..
74 milyon, 1981 Anayasası'nın bir kısmının değişmesini yeterli bulmuyor. Tümünün değişmesini istiyor. 1961'in "Haklar ve Özgürlükler Anayasası"na dönüş istiyor.
74 milyon, barajsız, lider sultasız, adayları halkın seçeceği, sandığa atılan tek oyun bile çöpe gitmeyeceği çağdaş "Demokrasi" ve hepsinden önemlisi artık "Barış" istiyor..
Bunun yolu, seçim öncesi yapılan ve söylenen her şeyi unutup bir "Beyaz" sayfa açmak.. Beyaz sayfa açtığını da, sadece söylemleri değil, eylemleriyle de göstermek..
Bu ulus, sandıktan bir "Yeni" Erdoğan çıktığını görmek istiyor!.
İlahi işaret tam da bunu diyor, işte!..