Hikmet'in resmini gördüm gazetelerde.. Hikmet Dikmen.. Aksakallı bir dede olmuş.. Hikmet mi kim?.. Yıllar yılı beni Emek sinemasının kapısında karşılayan ve ağırlayan müdür.. Emek'in en emektarı..
Odasına kapanan değil, seyircinin arasında dolaşan, hayatı onların arasında yaşayan yöneticilerdendi..
Tanıdık ve sevdikleri kapıda görmekten de nasıl, ama nasıl mutlu olurdu..
Önce Hikmet emekli oldu, sonra Emek sineması..
Çağ değişiyor.. Artık sinema sitelerine koşuyor millet.. Tek salonlar bitti, kalmadı.. Yaşamıyor..
Emek, o iç dekoru ile tiyatroya dönüştürebilse yaşardı. Önerdik de.. Kimse üzerinde durmadı.
Sinema olarak bilet satamaz hale geldi. Elemanlara maaş ödeyemedi, içini yenilemeyi geçin.
Koltuklar rezalet, teknoloji rezalet.. Bir özel galaya gittim, ayağımın altında fareyi gözlerimle gördüm..
Entel dantel takımı, bu rezilliği muhafaza için ayağa kalktılar.
"Efendim öyle kalsın.. Fare yuvası olsun, kalsın.. Bilet satmasın, kalsın.."
Hangisi yaşadı?.. Hangisi kaldı, Beyoğlu'nda?..
Beyoğlu Belediyesi, bence harika bir dönüşüm projesi hazırladı.. Ön cephe aynen kalacak, orada çağdaş bir cazibe merkezi, geniş kulisleriyle bir sinema sitesi yaratılacak ve Emek'in asıl tarihi, asıl müzelik değeri olan salonu buraya birebir taşınacaktı.
Emek, yaşayarak geri dönecekti..
"İstemezkçü" entel, dantel takımı derhal ortaya çıktı.. İtirazlar, yürütmeyi durdurmalar ve leş orda öyle kaldı.. Lafta sahip çıkanlar, işte kollarını sıvama zahmetine dahi katlanmadılar.. Şimdi, kamera görünce, "Alkış" nutukları atıyorlar..
Hikmet'in, ak sakallı Hikmet'in göz yaşları vardı resimlerde..
Sevgili Hikmet.. Palavralara aldanma.. Beyoğlu Belediye Başkanına git.. Sana resimler, maketlerle projeyi anlatsın.. Emek'in, sevgili Emek'inin nasıl bir yıldız olarak geri döneceğini ve bu dönüşün kimler tarafından, nasıl engellendiğini anlatsın..
Gerçeği gör.. Emek'in dostu kim, düşmanı kim, gör.. Tanı!..