Geçen hafta hep şunu düşündüm: "Üç gün için İstanbul'daydım, yetmedi. Şimdi sadece dört gün için Londra'dayım ve yapacak şey bulamıyorum." Gerçek bu.. İstanbul son yıllarda kültür ve sanat konusunda dünya şehri olma yolunda.. Yapmak istediklerinize ve yapmanız gerekenlere zaman yetmiyor.
İstanbul'da, birinden ötekine koşarak üç muhteşem gün geçirdim. Gene Gencay Hanım'ın (Gürün) tiyatrosunda bir harika oyun.. Özel Hayatlar.. Anadolu yakası Kozzy'de bir harika opera konseri.. Yaza Merhaba.. Dört müthiş sergi.. Filiz- Fikret Otyam, Mengü Ertel, Çarlık Rusyası'ndan Sahneler, Frida Kahlo ve Diego Rivera tablolarından oluşan özel kolleksiyon.. Beyoğlu ve Galatasaray kitapçıları..
Sonra Londra ve hayal kırıklığı!. İnternette fark etmiştim ama bu kadarını da beklemiyordum doğrusu.. Kültür, sanat deyince, New York ve Londra'yla kim yarışabilir?
Bence, İstanbul yarışıyor. Hatta, şu günlerde Londra'yı sollamış bile..
Londra'da kayda değer bir sergi ve gösteri yoktu. Yeni müzikaller arasında Cherbourg Şemsiyeleri öne çıktı. Catherine Deneuve'un yıllar önce oynadığı, Cannes'da Altın Palmiye'yi alan, birkaç dalda Oscar'a aday olan ünlü film, unutulmaz müziğiyle Londra'da sahneleniyordu. Kaçırmak istemedik ama şoke olduk!. O güzelim müzikalden bir okul müsameresi çıkarıp, yapay bir de Fransız şablonu yapıştırmışlar. Yarıda çıkıp gidenler oldu. Ümitle sonuna kadar bekledik. Bekledik.. Patladık.. Eleştirmenler de bu arada batırmak için ellerinden geleni artlarına koymamışlar, zaten.
Yeni oyunlar arasında ikisi dikkat çekiciydi. Geçen yıl Gencay Gürün'ün Noel Coward'dan çevirip Tiyatro İstanbul'da sahneye koyduğu Çılgın Ruh (Blithe Spirit) ve tanınmış aktrist Judy Garland'ın hüzünlü yaşamı..
Londra'nın ünlü kitapevlerinden Borders artık yok, kapanmış.. Ama güzel bir antika fuarı vardı. Hava da güzeldi. Hiç olmazsa yürüdük.
Hüseyin Özer'den, Londra'daki ünlü Türk restoranları Özer ve Sofra'ların sahibi, fahri elçimizden de güzel bir haber var. Middlesex Üniversitesi'nde, bir pilot çalışma çerçevesinde ders vermeye başlamış. Sertifika programı, restoran kurmak ve yönetmek, mutfak idaresi, yemek, sunum, konukseverlik ve üst düzey "şef" olabilme becerisi gibi konuları kapsıyor. Her zamanki gibi başarılı.. "Özer Akademi" de hayal değil, galiba..