SON zamanlarda en duygulanarak okuduğum yazıydı, Nermin Yıldırım'ın salı günkü Radikal'de tam iki sayfa yayınlanan röportajı.. (Bu arada soru cevap yapıp, "Söyleşi"nin adını "Röportaj" koyanlar da okurlar ve farkı görürler, dilerim.) Okurken utandım da..
Yahu ben de Budapeşte'ye gittim de, Pal Sokağı'nı aramak nasıl aklımdan geçmedi, diye.. Nermin gitmiş.. Aramış, bulmuş, konuşmuş ve yazmış..
Pal Sokağı Çocukları, hayatta ilk okuduğum romanlardan biridir. Ferenç Molnar bu romanda, oyun oynadıkları arsaya apartman inşa edilmesini önlemek için savaşan fakir çocukları anlatır.. Pal Sokağı'dır çocukların yaşadığı yer.
Romanı daha ilkokul birde okumayı söker sökmez okumaya başlamıştım. Sonra kaç defa daha okudum bilmem.
Pal Sokağı Çocukları'nı okumamış çocuğun eğitimi eksiktir. O kadar güzel, o kadar önemlidir, Ferenç Molnar'ın öyküsü..
Hem okumayı sevdirir çocuğa, hem de "Adam" olmayı öğretir!..
Teşekkürler, teşekkürler, Nermin.. Ve o yazı ve fotoğraflarına iki sayfa ayıran Radikal editörleri..