Hüseyin Sermet adını görür görmez karar verdim. "Bu konser izlenmeli" diye.. Piyano bizim geleneksel sazımız gibi oldu. Birbiri ardına dünya çapında piyanistler çıkarıyoruz, Atatürk'ün Cumhuriyetinde..
İnönü'nün çıkardığı Harika Çocuklar Yasası sayesinde..
İdil Biret, Gülsin Onay, Fazıl Say ve Hüseyin Sermet dünyayı dolaşıyorlar, ara sıra da Türkiye'ye uğrayabiliyorlar bugün. CD'leri dünyanın her yerinde satılıyor.
Yeniler, gençler, çocuklar sırada..
Nasıl keyifle düştüm yola..
Ve ilk şok.. Cemal Reşit Rey'in (CRR) olduğu daracık caddenin iki yanındaki İspark kaldırılmamış.
Bölge yeniden düzenlenirken, bir kongre, bir tiyatro, bir konser salonunun açıldığı 100 metrelik cadde, çıkmaz sokağa çevrildi. Yani artık orada akıp giden bir yol olması mümkün değil. Konuk indiren arabalar yolun sonunda bir kolay dönüş kavisi de olmadığından, ileri geri manevra yaparak U dönecekler. Her üç salonda üç popüler gala ve buraya yönelen yüzlerce otomobili düşünün..
Bu sıkıntı yetmiyor. İstanbul Anakent Belediyesi, zaten yetersiz ve adeta imkânsız bu caddeye iki yanlı kendi otoparkını koymuş alay eder gibi.. İki yanda beşer arabalık. Toplam on araba. Günlüğü 20 liradan..
Yani 200 lira için sanatsever İstanbul halkına işkence eden ve oraya geldiğine geleceğine pişman, bir daha gelmeye tövbe ettiren, sözüm ona İstanbul'un sahibi kurum.
Bu iki yanlı otoparkla zaten dar cadde, 1.5 şeride inmiyor mu?. Gidiş geliş 1.5 şerit. Arabalar saat 19.00'dan itibaren yığılmaya başlıyor. Yığılma geriye doğru, Vali Konağı caddesine, ordan Halaskargazi Caddesine, Mecidiyeköy'e kadar sarkıyor.
CRR'nin altı İstanbul İtfaiyesi. Maazallah o saatte bir yangın olsa itfaiye çıkamaz.
Peki bile bile bu cinayet 200 lira için işlenir mi?.
İşleniyor. İstanbul Valisinin kılı kıpırdamadı. Caddelerin trafiği ona ait olduğu halde. Anakent Belediye Başkanının kılı kıpırdamadı. İstanbul'un sahibi o olduğu halde..
Geçen hafta Başbakana açık mektup yazdım. Eski İstanbul Belediye Başkanı olduğu için. Ağzından çıkan her söz bu ülkede anında yerine getirildiği için. Bir işaretiyle anayasa bile değiştirildiği için.
Değişen bir şey yok. Ya Başbakan da umursamadı. Ya da bu ülkede Başbakanı bile umursamayan bir inat var.
Anankent Belediye Başkanının Ulaştırma danışmanı Prof. Mustafa Ilıcalı, ki bu caddeyi ona gösterdiğimde "İnanılmaz" demişti, bana mesaj atmış.. "Hıncal Bey merak etmeyin. Planlar hazırlanıyor, hepsi düzelecek" diyor..
Ne planı hocam.. On arabalık bir rezil otoparkı kaldırmak için ne planı.. Başkan "Kaldırın" desin, anında biter.. Ama demiyor.. Israrla ve inatla demiyor. Başkanın inadına, sanatsever İstanbul halkına kurban oluyor.
Ne planı?.. Ne projesi?.. Bu işkence, bu itfaiye bekler mi?.
O caddeye, İstanbul halkı ile alay eder gibi, iki yanına park etmiş arabalarla dolu o caddeye girerken utandım.