Rauf Tamer geçen gün şikâyet ediyordu.. Yirmi beş yılda bu ülkenin nüfusu artmış. Okur yazar sayısı artmış, refah, gelir düzeyi artmış, ama gazete satışları artmamış.. Üzüntü içinde soruyor, "Niye" diye..
Bunca deneyimli ustanın sorusuna şaştığımı ifade etmek isterim.. Ben tam tersini soruyorum çünkü.. "Niye artsın ki?.. Bu kadar sattıklarına bile şükretsinler.."
İnsanın bir şeyi alması için bir sebep gerek.. Bana gazete almak için bir sebep söyleyin?..
"Efendim Hıncal Uluç'u okumak.."
Geçiniz.. Hıncal'ı okumak için gazete alınmaz.. Hele de bilgisayar çağında bir yazarı okumak isteyen, onu bir şekilde okur..
Haa.. Gazeteyi alan, Hıncal'ı da okur, onu okumak zevk veriyorsa.. Hepsi o..
Gazete "Haber" için alınır..
Hani haber, Rauf?.. Hani habercilik?..
Dün sabah erkenden kalktım.. NTV'yi açtım, Hido'nun maçı vardı sabah karşı sonucunu öğrenmek için.. Artık alt yazıları ciddiye alıyor, haberi anında giriyorlar.. İlk alt yazı geçti..
"İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah Osmaniye Valiliği'ne atandı.."
Hemen kapıya koştum, Sabah'ı almaya.. Ayrıntılar orda olmalı.. Haber önemli..
Cerrah'ın İstanbul'dan alınacağı yıllardır söylenir.. Hazırlanan kararnamenin son anda önlendiği haberi gelir ardından. Arkasında çeşitli gurup ya da kişilerin olduğu iddiasıyla..
Bu defa kesinleşmiş.. Nasıl?.. Osmaniye Valiliği, vali unvanı vermek için bir ara geçiş mi?. Aslında Ankara'da daha önemli bir göreve mi atanacak?.. Yoksa, İstanbul Emniyeti üzerinde son zamanlarda yoğunlaşan eleştiriler, mitinglerde ölçüsüz güç kullanıldığı iddiaları, Münevver cinayetinde failin üç aydır yakalanamayışının Başbakan'ı bile rahatsız edişi, Cerrah'ın sonu mu oldu?.. Yerine kim atandı, ya da atanacak?..
Gazetemde bütün bu soruların yanıtını bulacağımdan eminim.. Çünkü valilik kararnamesi bir günde hazırlanmaz..
İçişleri Bakanlığı hazırlar.. Başbakan imzalar.. Köşk'e gider.. Ordan çıkınca Resmi Gazete'ye yollanır..
Nerden baksanız günler sürer.. Başkentte iyi bir gazetecinin bu süreç içinde bir yerde haberi yakalaması mümkün.. Gazeteci ise şart zaten..
Rauf iyi bilir.. Onun zamanında Tercüman, İçişleri Bakanlığı tayin haberlerini en evvel ve en doğru verirdi. Ayrıntılarıyla..
Sabah'ı açtım, merakla.. Tek satır yok.. NTV'nin alt yazı geçtiği haberi atlamışız..
Hemen öteki gazeteleri aldırdım..
Yahu bu haber manşetlik.. Bakalım kim yazmış hikâyesini..
Hürriyet'te yok.. Milliyet'te yok.. Akşam ve Haber Türk'te sadece tayin haberi var. Ayrıntı yok.. Yerine kimin geleceği hiçbir yerde yok..
Yani, bu ülkenin en büyük gazetelerinin Ankara büroları hava gazı.. İçişleri Bakanlığı'nda kaynakları yok.. Başbakanlık'ta kaynakları yok.. Köşk'te kaynakları yok.. Yahu Resmi Gazete'yi basan matbaada bir mürettip ayarlasalar, ondan öğrenirler.. O bile yok..
Kaynağı olmayan adam nasıl muhabir, nasıl gazeteci olur?..
İstanbul Emniyet Müdürü ataması gibi yıllardır gündemde olan bir olayı atlıyorsan eğer, sen nasıl gazetecisin ve senin gazeten niye satsın?..
İlle ki, bir ajans olayı yakalayacak. Bültene koyacak.. Hürriyet, Sabah, Milliyet, Vatan, Akşam, Haber Türk gibi "Dev(!)" gazeteler de o ajansın haberini alıp manşetlerine çekecekler.. Hepsi birbirinin ayni, bir yığın gazete(!) çıkacak ve satacak..
Yok yahu?..
Geri zekâlı mı bu millet Rauf!..