Haber ana gazetemizde bile değil, Ankara ekinin birinci sayfasının dibinde tek sütun yayınlandı..
Öbür gazetelerde dikkatimi bile çekmedi..
Türkiye'de Domuz gribi olan 100 kişi yok.. Ölü sayısı sıfır.. Bu palavrayı haftalardır manşetlerden indirmeyen ve tam da turizm sezonu başlarken olmadık bir panik havası yaratan medyamdan söz ediyorum..
Lütfen Ankara ekinde tek sütun haberi okur musunuz?..
2008 yılı içinde Türkiye'deki trafik kazası sayısı 929 bin 304..
Kazada ölenlerin sayısı 4 bin 228.. Ki bu sayı kaza yerinde ölü bulunanlar.. Hastanede ölenler dahil değil..
Yaralı sayısı 183 bin 841!..
Bir milyon kaza..
5 bine yakın ölü..
200 bine yakın yaralı..
Rakamların korkunçluğuna bakar mısınız?..
Ve bu korkunç rakamların, bu ülkede sözde dördüncü güç medyanın kılını nasıl kıpırdatmadığını..
Dünyanın en çok köşe yazarına sahip ülkesiyiz. Gazete başına ortalama 10-20 yazar düşüyor..
Her yıl, bir küçük Anadolu kasabası yok oluyor..
Her yıl, Türkiye'nin en büyük kentlerinden birinin tüm halkı yaralanıp hastanelik oluyor..
Bundan büyük facia, bundan büyük sorun olur mu?..
Panikse, işte burada panik yaratılmalı.. Yer yerinden oynatılmalı..
Konu bulamayınca, oturup Atatürk'e söveceklerine, işte her zaman geçerli, her zaman gündemde konu.. Geçen hafta sonu sadece İstanbul'da 22 kişi öldü, piknik yolunda.. Yazsalar ya..
Dördüncü güç medya böylesine bir umursamazlık içinde, balıkların gerisindeki hafızasıyla gazete çıkarınca, Birinci güç, Yürütme kılını kıpırdatmıyor.. Muhaliflerinin de onlardan farkı yok..
Günlerdir, bu ülkenin siyasal liderleri "Sen, siz" kavgası yapıyor, "Biz" sokaklarda ölürken..
Nerde 6 ayda bir Trafik Yüksek Kurulu toplaması yasa gereği Başbakan.. Niye toplamaz?. Nerde Ana Muhalefet lideri.. "Neden toplamadığını" sormaz?.
Nerde her yıl bir kasaba halkının tümünü mezara, bir kent halkının tümünü hastaneye yollayan İçişleri Bakanı.. Niye elini masaya vurmaz.. Niye "Artık yeter" demez..
Kendisi geçerken bütün yollar kesildiği, önünde arkasında eskortlar gittiği, kazaya uğrama tehlikesi olmadığı için mi?.
Çok mu zor, bu ülkenin İçişleri Bakanı için, bu korkunç rakamların sebeplerini araştırma ve çözümlerini bulma emirlerini vermek?..
"Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir" kafasıyla İçişleri Bakanlığı yapılır mı?.
Bu ülkede yapılır..
Çünkü ne Meclis'te hesap soran var, bakandan.. Ne medyada..
Vatandaş piknik yolunda ölürken, o, ayni Pazar kendi güvenli pikniğinde Kolbastı oynatır, mebuslarına..
Helal olsun adama, ne diyeyim..
Böyle medyaya, böyle muhalefete, böyle Meclis'e, böyle bakan çok bile..
5 bin kişi ölüyormuş kazalarda yılda..
Ölsün..
Nüfus planlaması diye yırtınmıyor muyuz..
Al sana nüfus planlaması!..