"MÜJDAT" dedim içimden.. "Müjdat!.."
Haber Türk'ün en alt satırı geçiyordu.. "Tiyatro sanatçısı Savaş Dinçel öldü" diyordu.. Ve ben Müjdat'la Savaş'ın dostluklarını biliyordum.. Savaş gitmişti.. Müjdat yangınlarda olmalıydı..
Meğer yanında ölmüş Müjdat'ın.. Ağzından çıkan son kelime de Müjdat olmuş.. "Ölüyorum Müjdat!.."
O sırada Müjdat da nasıl öldü kim bilir..
Az tanıdığım, çok sevdiğim biriydi Savaş.. Ölçüm de oydu zaten.. Ben bu kadar az tanıyıp bu kadar çok severken, yediği içtiği ayrı gitmeyen Müjdat ne haldeydi kim bilir?..
Uğur Uludağ sayesinde birlikte oynamıştık Bir İhtimal Daha Var'da.. Film bizim sahnemizle açılıyordu. Ben Beşiktaş iskelesinde gazeteci.. Bayi yani.. Savaş her sabah evden kahveye giderken o büfeye uğrayıp Cumhuriyet alan ve benimle iki çift laf eden mahallenin ağır ağbisi..
Çekim gecikti.. İyi ki gecikmiş.. Oracıktaki kafede oturup bir saat sohbet ettik Savaş'la..
Son buluşmamız oldu, Teşvikiye avlusundan önce..