BU hafta Pazar neşemiz bir klasik.. Neden bugün.. Sonunda..
Adamın takıntısı, lastikten sapan yapıp kuş avlamak.. Çocuk değil, 40 yaşında.. Ama aklı fikri sapanda.. Ana caddede elinde sapan kuş peşinde bir adam düşünebiliyor musunuz?..
Ailesi ikna etmiş, almış götürmüşler Bakırköy'e.. Tedavi.. Tedavi.. Her şey yolunda.. Toplamış başhekim doktorlarını.. Getirmişler adamı.. Başhekim, "Her şey yolunda.. Sizi taburcu ediyoruz.. Çıkınca ne yapacaksınız?.."
"Bir lastik bulup sapan yapacağım.."
Hayda.. Atmışlar gene içeri.. Tedavi.. Tedavi.. Gene heyet.. Gene ayni soru.. Gene ayni yanıt..
"Bir lastik bulup sapan yapacağım.."
Bir yıla yakın vakit geçmiş.. Adam artık normal üstü normal.. Getirmişler heyetin önüne.. Baş hekim sormuş..
"Çıkınca ne yapacaksın?.."
"Beyoğlu'na bir romantik bara gideceğim.."
"Sonra.."
"Müzik dinleyeceğim.."
"Güzel.. Sonra.."
Bir güzel kız bulup dansa kaldıracağım.."
"Mükemmel.. Sonra.."
"Kızın kulağına aşk şarkıları, sözleri fısıldayıp onu etkileyeceğim.."
"Harika.. Sonra.."
"Kızı alıp eve getireceğim.."
"Fevkalade.. Sonra.."
"Kızı yatak odama götürüp soyacağım.."
"Sonra.. Sonra.."
"Donunun lastiğini sıyırıp sapan yapacağım.."
..................
Son milli maçın ardından "Hakan'a o dört golü ben attırdım" diyen Kazım Kanat, ayni Hakan'ın her şey bittikten sonra, ısınmadan oyuna sokulup, 10 dakika oynatıldığı PSVGalatasaray maçının ardından aynen şöyle yazdı.. Pazar neşesi, şakası falan değil, gerçek.. (Bakınız 1 kasım Çarşamba günkü Sabah..)
"Bu maçın özel mesajı şu: Türk futbolunda Hakan Şükür dönemi resmen kapandı.."