ÖNCE Gökdeniz'in eşinin dükkânı kurşunlanıyor.. Ardından Fatih Tekke'nin jipi.. Sonra Fatih'in eşinin jipine 10 kurşun daha.. Sonra Gökdeniz'in evine.. Kapı önünde duran Gökdeniz ve eşine ait iki araba kalbura dönüyor..
Trabzon öyle büyük bir kent değil. Bir ucunda çatapat patlatsanız, öbür ucunda duyulur..
Tüm bunlar olurken devlet ortada yok.. Trabzon'da devlet kim?.. Vali.. Neyle meşgul?..
Dün yazdım ya.. "Haya ve Edebe Aykırı Müstehcen Kadın Kıyafetlerinin Men'i Cemiyeti!.." diye bir dernek valiye dilekçe vermiş, "Senin kadın memurların müstehcen giyiniyor" diye..
Eee.. Bu çok önemli devlet işi ha.. İhmale gelmez.. Valim başlamış, soruşturmaya, kovuşturmaya, kimdir bu müstehcen giyinen kadınlar diye..
Vali, asıl müstehcenliğin, Trabzon'u kovboy kasabasına çevirecek kadar pervasız kişilerin devlete meydan okumaları demek olduğunun farkında mı acaba?..