Atilla Dorsay "Sinemaya kırk yılda bir gidenler sinema yazmasın" demiş Emre Aköz kardeşim için.. İki satır.. Der a.. Fikridir.. Emre iki sütun yanıt verdi, bu iki satıra.. Verir a.. Alıngan ve saldırgandır..
Şimdi diyeceksiniz, "Saldırgan nerden çıktı?.."
Şimdi Emre kardeşim, Atilla'ya iki satıra iki sütun yanıt verecek kadar alıngan Emre kardeşim, bakın bu olayın hiç içinde olmayan bana nasıl saldırıyor..
"Atilla Dorsay'ın göklere çıkardığı sinema dostu köşe yazarı.." Bu ben..
"Üzerinde kalem oynattığı filmin adını yazmayı unutan.." Bu da ben..
"Çağdaş peri masalı' gibi klişeler kullanan.." Bu da ben..
"Hele salon sahibi kankasına kıyak çekmek derdinde olan.." Bu da ben..
Emre böyle bir saldırıya, Atilla'ya cevap hesabı ile dört gün tefrika yazardı..
Ben güldüm geçtim..
Her zaman yaptığım gibi.. Ben ya gülerim.. Ya acırım.. Yanıt vermem önemli olaydır..
Yani.. Emre'yi hâlâ ciddiye almakta direniyorum gene de..