Sokollu Mehmet Paşa'yı hatırımdan çıkarmam mümkün mü?.. Beş yaşındaydım, babam anlattığında.. Soyadımızı aldığımız Uluç Ali Paşa, donanmanın ihtiyaçlarını sayıp "Hepsini tamamlarız" yanıtını alınca "Acaba"ya düşmüş aklı da, Sokollu bağırmış, hani..
"Paşa.. Paşa.. Bu devlet isterse, gemilerini gümüşten, direklerini altından, yelkenlerini atlastan yapar.."
Aşağılık komplekslerine düşmez, kendimize güvenir, büyük hedefler seçer, çıtayı yukarılara koyarsak neler yapabileceğimizin örnekleri her geçen gün artıyor..
Bizim önümüzü kesen şeyler var.. Birincisi kadercilik.. Aza kanaat etmek.. İkincisi.. Çocuklukta başlayan nasihatlerin önce kulağımız, sonra beynimizde yer etmesi. "Haddini bil.. Haddini bil.. Sen kim bunları yapmak kim?.. Düşünme bile.."
Yerimizde sayıyorsak bundan.. Ama bu iki engeli yırtanlar, aşanlar, dünyayı şaşırtan örnekler yaratabiliyorlar. Böyle örnekleri görmek, fark etmek, bulmak bana büyük mutluluk veriyor.. Coşuyorum.. İçimdeki bütün coşku ile de yazıyorum..
***
Kapıdan terasa adımımı atarken yemyeşil yapay çimleri gördüm alabildiğine uzanan.. "Burada ne güzel mini golf olur" diye haykırırken, laf ağzıma tıkandı.. Çevrem, yan yana mini golf parkurları ile doluydu..
Mini golf, dünyanın en keyifli oyunlarından biridir. Bizim üniversite yıllarında Ankara'da gençler, mini golfte buluşurduk hep.. Neden, nasıl kayboldu, hâlâ bilemem..
Oyunun en önemli unsuru gözdür.. Mesafe ve açıları göz en ince şekilde görecek ve hissedecek ki, topa vuruş açını ve şiddetini doğru hesap edesin..
Şimdi bir Göz Hastanesi'nin terasında 9 çukurlu bir mini golf parkuru olması, tesadüf mü, yoksa çok bilinçli bir seçim mi, düşünmek gerek. Ve de eğer Eray Kapıcıoğlu'nu tanıyorsanız, fazla da düşünmezsiniz.. Çünkü Eray, işinde tesadüfe yer bırakmayanlardan..
"Dünyanın en büyük Göz Hastanesi Türkiye'de" dersem inanır mısınız?..
Ben inanmamıştım.. Gittim.. Gördüm.. 3 bin metrekare ameliyathane katı.. 12 ameliyathane.. 50 hasta odası.. 25 muayene odası.. Haklısınız.. Bu iş metrekare ile bitmez. Peki.. En çağdaş araçlar.. Bilgisayar ve lazer teknolojisi öyle hızla gelişiyor ki, sizin sipariş ettiğiniz alet, gelip kurulana kadar eskiyor nerdeyse.. Öyle.. Milyonla dolarlık yatırım, durmadan değiştiriliyor, Ataköy'de.. Her yıl yenisi.. En yenisi. Araçla iş biter mi, peki.. Bitmez.. Prof. Dr. İonnis Pallikaris, Lazerin Mucidi diye anılıyor.. Dünyanın hocası profesör, haftada iki gün ekibi ile Ataköy'e geliyor.. Baş danışman..
Yetmedi mi?..
Bu müthiş hastane, lazerle göz ameliyatlarını 590 Euro'ya yapıyor.. Bu fiyat, Avrupa'da 4 bin Euro..
Ne yapıyor, Kapıcıoğlu..
Avrupa'ya program.. 2 bin Euro.. Ameliyat.. İstanbul'da beş yıldızlı otelde bir gece konaklama.. Antalya'da bir hafta tatil..
Hangi Avrupalı bu cazibeye dayanır?.. Hedef yılda 40 bin sağlık turisti.
Avrupa'nın İstanbul'a ulaşması için Hollanda ve Almanya'da Dünya Göz kliniklerinin kurulmasına başlandı.. Hasta önce buralara gelecek. Testlerden geçecek. Ancak lazere uygun olanlar kabul edilecek..
Kapıcıoğlu "Bize ameliyat için başvuranların yüzde 70'ini geri çeviriyoruz. Mesele milletin parasını toplamak değil, gerçek hastaya hizmet götürmek" dedi..
Başkasının 4 bin Euro'ya yaptığını bizde 590'a mal etmesinin hikâyesi de var. Ama bu köşenin sınırlarını aşar. Benim medyam, gazete ve televizyonlarım bu ülkenin dünya çapında başarılarını da anlatmaya merak sararsa, tam sayfa özel bir röportajda söylenecek çok şey var..
Dünya Göz Hastanesi, 1996'da Levent'te kuruldu. 2001'de Kadıköy ve Etiler şubeleri açıldı. Dördüncü Ataköy, tam bir amiral gemisi oldu. Her ay 3500 lazer, 1500 büyük göz ameliyatı ve 15 bin muayene gerçekleştiriliyor.
"Anadolu'da şube yok mu" dedim.. "Mesele bina ve araçla bitmiyor.. Dünyanın en iyi uzmanlarını çalıştırmazsan mümkün değil.. Bu kadar uzmanı nereden bulacaksın.. Hadi buldun, o kadar pahalı adam, ücra bir Anadolu kentinde yaşar mı?.. Taşıma suyla değirmen döner mi?.."
"Eee.." dedim.. "Anadolu insanı bu imkânlardan yararlanmayacak mı?.."
"Yararlanacak" dedi.. "Hangi kentten hangi araçlarla İstanbul'a gelmişse, yolculuk biletlerini bize sunacak. Ödediklerini hesabından düşeceğiz. Burada bir gece bizim misafirimiz olacak. Dönüş biletini de vereceğiz.. Yani Anadolu insanı da, tıpkı bir İstanbullu gibi, 590 Euro'ya ameliyat olacak.."
Daha ne olsun!..
***
Felaket haberlerini günlerce sürdürmeğe bayılan Türk medyasına üzüntülerimi bir daha sunarım.. Bu ülkede halkın moralini yükseltecek daha ne güzellikler var.. Niye yazmaz, niye göstermezsiniz?..
Reklam olurmuş.. Olsun be.. Olsun.. İşte ben Dünya Göz Hastanesi'nin reklamını yapıyorum..
Yapmaya da devam edeceğim.. Her fırsatta. Felaket tellallarına inat!..
İşte Türkiye bu!.. Dünyanın En Büyük Göz Hastanesi..