Almanya'da 2006'da düzenlenen Dünya Kupası'nda şampiyon olan İtalya'nın kaptanı Fabio Cannavaro FIFA tarafından "Yılın futbolcusu" seçilmişti. İlk kez bir savunma oyuncusu böyle bir unvana sahip oluyordu. Cannavaro bu unvanla 33 yaşında olmasına rağmen Juventus'tan Real Madrid'e 11.5 milyon Euro bonservis bedeliyle transfer oldu ve 3 yıl oynadı.
Bazen kalite, ilerlemiş yaşına rağmen başarıya göre büyük paralar edebiliyor. Örneğin Galatasaray, Drogba'nın kalitesine 1.5 sezon için toplamda 10 milyon Euro ödedi.
Bunu neden anlattım? Transfer şartları artık oyuncuların lehine işliyor. Artık tokmak oyuncuda davul ise kulüplerde.. Sözleşmesi biten ya da bitmesine bir yıl kalan oyuncu eğer 'Kalmayacağım' derse kulüplerin tutma şansı çok az. Tuncay Şanlı, Selçuk İnan örnek gösterilebilir. En son örnek de Beşiktaş ile Fernandes arasında yaşandı. Başkan Fikret Orman, daha sonra ellerinden kaçan Portekizli için, "Devre arasında göndermediğim için pişmanım" dedi.
Galatasaray yönetimi "Tokmak-Davul" rekabetinde "Davul" durumuna düşmemek için doğru bir hamleyle Muslera'nın sözleşmesini uzattı. 2018 yılı sonuna kadar Muslera artık Galatasaray'ın malı. Yapılan araştırmaya göre Muslera yüzde 65'lik bir artışla 3.3 milyon Euro'luk kazançla dünyanın en çok kazanan kalecileri arasına girdi. İlk üç sırayı Casillas ( Real Madrid 7.5 milyon Euro), Neuer (Bayern Münih 7 milyon Euro), Buffon (Juventus 6.8 milyon Euro) paylaşıyor.
Benim için, futbolda "Atan da tutan da kaliteli olmalı" vazgeçilmez bir kuraldır. Galatasaray'a, Copa Amerika'yı kazanmış Uruguay'ın kalecisi olarak gelen Muslera'nın aldığı parayı hak ettiğini söyleyebilirim. Avrupa'da ciddi kaleci sıkıntısı olduğunu düşünürsek Galatasaray yönetiminin Muslera ile sözleşme uzatması kulüp menfaatleri adına doğrudur. Yarın Avrupa'dan büyük bir kulüp Muslera'ya talip olduğunda uzun sözleşmenin verdiği güçle Galatasaray yönetimi masaya "Davul" olarak değil, "Tokmak" olarak oturacaktır.
Bir gerçek var ki; Muslera'yı bu noktaya sadece yetenekleri, karakteri, kalitesi, istikrarı ve çalışkanlığı oturtmamıştır. Uruguaylı yıldız kalecinin büyümesinde, gelişmesinde en büyük pay kaleci antrenörü Taffarel'indir. Galatasaray taraftarının kalbindeki tahtını hala korur Taffarel. Florya'nın gülen yüzüdür. Oynamasa da varlığıyla tüm oyunculara "Pozitif enerji" yüklemektedir. Dünyada ayaklarını en iyi kullanan kaleciler arasında Taffarel bana göre bir numaradır. Taffarel'e yakın isim olarak Beşiktaş'ta da oynayan Oscar Cordoba'yı da gösterebilirim. Taffarel'den topu oyuna ayakla çabuk ve isabetli sokma konusunda eğitim alan Muslera hızlı bir öğrenme süreci geçirmiş ve başarılı olmuştur. Muslera'nın kendini geliştirmesi sonucu son üç yıldır Galatasaray rakip kaleye hızlı ataklar düzenlemiştir.
Muslera'nın sözleşmesini uzatan Galatasaray yönetimi bence vakit geçirmeden "Başöğretmen" konumundaki pozitif enerji uzmanı ve Galatasaray'la ilgili "Aidiyet" duygusunu hiç kaybetmeyen Taffarel'in de sözleşmesini uzatmalıdır.